tevfik fikret'in ikilemde kaldığı görüştür. aydın bir insan olarak aradığını bulduğu görüşü şu dizelerde belirtir.
ezani duydum mu bayılırdım
nasıl koşardım o 'tanrı' sesine!
ben de tesbih çektim, dua ettim
ben de namaz kildim oruç tuttum,
hepsini yaptım halt ettim!
çünkü ne dendiyse inanmıştım
kanmıştım senin kandıklarına
bağlanmıştım körü körüne
canimi adamıştım dinime canimi.
tanrıyı da sevmiştim peygamberi de.
ama onlar bu gün çok uzaklarda
anladım ben asil gerçek nerde
anladım hanyayı konyayı
bizi hakka götüren yol başka...
fakat tevfik fikret yaşlandıkça allah'a döner bütün eserlerini bu yolda verir. bu görüşün geçiciliğini şu şiiriyle anlatır.
bir yaratıcı güç var, ulu ve akpak,
kutsal ve yüce, ona vicdanla inandım.
...
yaradılışta evrim hep var, hep olmuş, hep olacak,
ben buna tevrat'la, incil'le, kuran'la inandım.
...
elbet şu mezar hayatı zifiri karanlığın ardından
aydınlık bir kıyamet günü gelecek, buna imanla inandım...