çıkmışları halledip çıkacakların hesabına dalmış yazar merakı. sonra da siyasette böyle şeyler hiç hoş değil diye nutuk atıyorlar ya...hangi zihniyetin bu siyasi mühendislik oyunlarına meyyal olduğunu görüyoruz.
başbakan böyle bir durumda sorumluların partisinde barınamayacağını zaten söylemişti.
muhtemelen recep tayyip erdoğan, abdullah gül ve bülent arınç hakkında şu ana kadar kaydedilmiş gayriahlaki bir kaset yoktur. bu konuda kimseye kefil olmam ve olmuyorum ama şu belli ki cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında 367 sınırı gibi saçma bir bahane icad edip e-muhtıra veren zihniyet ellerinde abdullah gül ile alakalı bir kaset olsaydı bunu o zaman kullanmaktan geri durmazdı.
aynı şey mart 2003'ten beri başbakanlık yapan recep tayyip erdoğan için de geçerli. ve buna ek olarak kaset skandallarından sonra başbakanın kendi partisinde böyle bir şey olması durumunda sorumlu kişilerin partisinde barınamayacağını kendi ofisinde basın mensuplarıyla paylaşması ben kendime güveniyorum benim geçmişimde böyle bir şey yok demektir bence. ki o günlerde konunun birinci dereceden muhatapı devlet bahçeli bu konuya hiç mi hiç değinmiyordu. bülent arınç da partide ağırlığı olan meclis başkanlığı yapmış biri olarak bu kasetlerin hedefi olabilirdi ama en lazım olduğu zamannlarda kullanılmadıysa muhtemelen onun da böyle bir açığı yoktur. dediğim gibi bu konuda kimseye kefil olunamaz ama göstergeler bunu bekleyen arkadaşları biraz hayal kırıklığına uğratacak gibi.