islâmın rahmet ve bereketinden yoksun olan zavallı gönül ve zihinlerin aslı asdarı olmayan lakırdısıdır. Millet akın akın islâma girerken ve onun ne denli yüce bir sistem olduğunu anlayabilmişken; islâm toprağında doğmasına rağmen ya da yaşamasına rağmen islâmdan nasiplenememişlerin harf israfıdır. O denli fuzulidir ki altına sıralanan sözde bilgi ve yorumlar okumaya bile değmezdir ve de okunmaz. Zira akl-ı selîm sahibi kişi bir iddia ortaya atanın önce tıynetine bakar, ârif midir ki o konuda lâf etmektedir diye sorgular; ârif olmayanın söz meclisinden ise hayır değil şer yağacağını bilir. islâmın "i"sinden haberi olmayanlar islâmın (inançsızların inançsızlıklarını kusdukları çarpıtma kaynaklar yerine) bizzat Kur'ân ve Rasûlullah ( a. s. v. ) tarafından yapılan aktarımına bakmalılardır. Oraya bakan, islâmın önce puta tapmayı yasakladığını görecektir. Bu tür safsataları dillendirenler bilmelilerdir ki cehennem boş değildir; Allah'a, Rasûlullah'a, islâma dil uzatanlar, eğer ki bu tutumlarından tevbe ile arınmaz ve vazgeçmezlerse pişmanlıkları nârı gördüklerinde işe yaramayacaktır. Ve tüm gizli açık emellerine rağmen Allah'ın dini islâm gönülleri aydınlatmaya, ve karanlık zihinleri de kendi karanlıklarında boğmaya devam edecektir. Zira hak geldiğinde bâtıl zâil olmaya mahkûmdur. Belki de tüm bu boş çabalarının nedeni de budur; tüm görmezden gelme, düşmanlık ve kem çabalarına rağmen islâmın hâlâ büyük gücünü hissetmekten ve o güçten çekinmekten kurtulamamalarıdır. Boşuna hırpalamasınlardır kendilerini; Allah'ın yüceliğini kabul edip huzur bulsunlardır; Ebu Cehl değil; Rasûlullah'ın duâsıyla iki cihan saadetine yelken açan Ömer b. Hattab olmayı seçsinlerdir.