değil kifayete, "cibiliyete" dahi sahip olmayan şeylerdir kelimeler ya da sözler. dillendirilen, kaleme alınan, arındırılan şey ne olursa olsun, insan aklı denen cüzi ve yetersiz şeyin süzgecinden geçerek şekilsiz hale gelir.
"seni seviyorum", "aşkım". bunlar yazıldıkları şekliyle değersizdir. kalbe dokunamazlar. olsa olsa, akıl denen garabetin erojen bölgelerine teğet geçip heyecan yaratırlar. yoktur aslı, olamaz da; söz hiçbir zaman değer kazanmaz.
olsa olsa göz göze gelmiş iki (bir çift) kedi -boşvereyim sansürümü- iki (bir çift) beden, iki çift göz, iki çift el, iki çift bacak sarmaş dolaş; birbirini sıkıp içiçe geçtiğinde anlam bulur "bilgi", anlam bulur sözler. kelimeler bile o kadar anlamlı hale gelirler ki; söylenmelerine dahi gerek kalmaz.
dingillik hali ile dinginlik hali arasındaki çizgi fazlasıyla incedir. "aşığım" derken, "aşkım" derken kendini güdülen öküz gibi hissedemez insan. oysa sarılmış ve titreyip kasılırken kim yılanın gözlerinden kaçabilir?
her gün yepyeni bu lügatta. bitter çikolata tadında acı ama nefis. enfes ve kapkara gözleriyle.
