akabinde rezil olmayı getiren durumdur. herhangi komik bir şey izlerken felan da gerçekleşebilir. düşman başına. ühü.
yıllardır arkadaş çevremde ve ailemde kahkahamın ve hapşuruk sesimin desibel rekoru kırabileceği iddiasıyla yaşayan insanlar oldu. ne yalan söyleyim haksız da değiller hani, çoğu mekanda ya da sınıflarda şen kahkahalarım mekanın dört bir yanını çınlatmış, yabancı bakışlara maruz kalmışımdır. fakat bu son mekan otobüs olmamalıydı, olmamalıydı...
tarih geçen ay felan.
yer anadolu turizm izmir-eskişehir seferi, bilmem kaç nolu pencere dibi koltuk.
yanım boş allahtan. zaten 6-7 saat popom düzleşiyor oturmaktan, bir de yanımdakinin uyuyup üstüme yığılmasını çekemezdim. neyse yolculuktayız ama yol bitmek tükenmek bilmiyor. dedim teknolojinin nimetlerinden faydalanalım, şu tv yi açayım. normalde tv hiç izlemem desem yeridir
( tamam tamam itiraf ediyorum, manyak gibin bugün ne giysem izliyorum eheh, o hariç. * ),
fakat mecbur açtım tv yi, belki de en keyif alabileceğim programı yakaladım, komedi dükkanı.
adam o kadar harika oynuyor ki, içimden içimden yarılıyorum. hakikaten çok iyi bir bölümdü, izleyicilerden çağırdığı konuk oyunculara kadar hepsi mükemmeldi kaptırmışım kendimi. o gün de nasıl yorgunum, zaten kulaklıklarla dinliyorum, çevreyi kendimi duyduğum yok... yani rezil olmam için tüm unsurlar toplanmış sanki.
bi süre içimden yarıldım, yarıldım.
o arada bir yerde içimde biriktirdiğim, bir şekilde ağzımdan ve diğer müsait yerlerimden fışkırırcasına çıkan şen kahkahalarımı farkedinceye kadar her şey ziyadesiyle eğlenceliydi, tabii benim için.. *
ağızımı yaya yaya '' aaayyyhhhhh ahahahaha hihohhahahayyttt!!! '' diye kahkahalara boğulduğumu farketmemde
'' nolyo lan manyak?!? '' bakışıyla arkaya doğru sert bir dönüş yapan ön koltuktaki kaşları çatık amcanın büyük bir etkisi oldu tabii...
amcam nası bi dönüş yaptıysa 1-2-3 tıp diyince götü tutuşan çocuklar gibi ani bir refleksle ağzımı ellerimle kapayıvermişim.
utandırmasan olmazdı, şerefsiz...
hareket ve davranışlarımın çevremdeki etki ve aldığı tepkileri önemsemeyen bir insan olduğum halde sağ tarafımda 2 koltuğa sıkışmaya çalışan 2 küçük çocuk ve annesinin bana bakıp yarıldığını görünce, ne yalan söyleyim kulaklarımdan enseye doğru bir kızarma ve sıcaklık hissetmedim değil...
en son, yolculuğun sonuna kadar tv yi açmadığımı ve anormal sesler çıkarmamak için dişlerimi dudaklarımla örterek sıktığımı hatırlıyorum... ( burada bu dudak sıkma hareketimi denedin itiraf et, tebrikler yapabiliyorsun)
peşin edit: yazımı sonuna kadar okuyup acımı paylaşan sözlükdaşlara sevgiler. lütfen dalga geçmeyiniz.
utandım, anlıyor musun? *