bulaşmayın efendim bu hayvancıklara. ne güzel, bakması kolay, kendisi ucuz, yemi ucuz, ayrıca çok sevimlii ıyy diye alırsınız bir gün. normaldir, çünkü kedi-köpekten çok daha tatlıdır bu hayvanlar. onun yaşayacağı kafesi kendi zevkinize göre dizayn edersiniz. bütün karşısına geçip "fıstıkfıstık*cicikuşcicikuş" diye kendinizi sıka sıka konuşturmaya çalışırsınız. ilk el sokma denemenizde parmağını bir güzel ısırır.
onu eğitirsiniz. omzunuza gelir. varsa küpenizle veya zincirinizle oynar. öpücük verir*. kafesinden çıkıp elinize konması sadece bir işarete bakar. üç beş kelime öğretirsiniz. misafirlere hava atarsınız. biyolojik saat görevi görür eğer gece kafesini bir örtüyle kapatmassanız sabahları sizi erkenden kaldırır. artık sizden asla ayrılmayacak gerçek bir dost edinmişsinizdir. (bkz: napak inanak mı kanka)
--ağır spoiler, okumayın--
hayatta her şey bu kadar kolay değil elbette, olamaz. bu hayvanlar fazla nadir yaratıklardır. bir ishalde gidiverirler allah korusun. misafirlere hava atayım derken aman bi kaza çıkmasın, malum kuşu eğittiniz mi hiç kaçmayan size körkütük aşık bir şey de ortaya çıkartabilirsiniz, aman dikkat misafirlerden biri onun üzerine oturmasın. üç beş kelime öğretemeyebilirsiniz, dişiyse, ama belli olmaz. öğretme demişken, kuşu eğitemeyebilirsiniz de. bütün gün kafesin içinde mal mal duran bir süs eşyasına da sahip olabilirsiniz. dikkat edin de elime alışsın diye sürekli hayvanı ellemeye kalkışıp muhabbet kuşu beklerken muhabere kuşuyla karşılaşmayın sonra. bir de dolu bir yerde ortalığa salıvermeyin, sonra bulmak için bütün gün aramanız gerekebilir. ha bir de kuşu alıp kral dairesine yerleştirip kuş yavru olmadığından eğitemediğinizi ve dişi olduğundan sürekli yumurtladığını farkedip onu evlendirmeye kalkarsanız, bu konuda çok dikkatli olun, çok okuyun, ve fazla meraklı olmayın. miniminnacık yavruların açlıktan öldüğünü üzülerek izlemeyin sonra.
--ağır spoiler, okumayın--
bu yazdıklarımı görüp de kuş almaktan vazgeçmeyin elbette. sorumluluk aldığınızın farkında olmak yeterli. geri kalan tek şey minik dostlarınızla hayatın tadını çıkarmak. (zaten beslemek de yemini suyunu verip kaçmaktan ibaret)