irade

entry62 galeri video1
    16.
  1. --spoiler--
    ...daha evvel söylemiş, yazmıştım bunu, insan, kendini olduğu gibi bıraksa, "yaşam" tarafına düşer; çünkü organik olan yaşama doğru eğilimlidir. isteme, yani Türkçedeki anlamıyla, bir şeyin kendinde olmasına yönelik irade koyma değil kastettiğim; bir şeyin kendinde olmamasına veya yoksunluğuna, eksikliğine, yön değiştirmesine dahi olsa mutlaka gerçekleşmekte olan bir "irade". "isteme" sözcüğü bunu karşılamıyor, çünkü isteme alma ile benzer çağrışımlara sahip; oysa bir alkoliğin alkol almama yönündeki iradesi de bir "irade"dir, yine de asla bir "isteme" değildir. En iyi ihtimalle bir "isteme"nin yerine bir başka "isteme"yi koymadır, ki zannımca bir "isteme" ile mücadelenin olanaklı tek yolu da budur.

    "isteme" diyorum, beni yönetiyor, Seirenler'in müziği gibi, beni sonuma gitmeye çağıran, yine de kendimi alamadığım bir şekilde yapıyor bunu. Yemek konusunda kendimi alabiliyorum, içki, sigara, uyku... Ama "isteme" ey! Kendisi kendi başına anlamlı olduğu bir durumda, yani tenin aracısı olduğu fakat tüketmenin mümkün olmadığı bir tür "isteme". Sanki istemenin ele avuca sığmaz, pseudo fakat psykhe de olan görünümü. Eros'un bulmasına rağmen vazgeçmekte tereddüt bile etmediği... Seni susturabilmek elimde diyorum, ama diyelim ki elimde; ekmek değilsin ki fırlatıp atayım, şarap değilsin ki şişeni başımda kırdığımda toprağa içireyim seni. Bir insan kılığında karşımda duran "isteme". Bir insanı bir insana kırdıran, maddesinden yükseldikçe "mükemmel" formuna ulaşan ve en kuvvetli şekilde kendini gösteren isteme. Senin görünümlerinin erscheinung olduğunu biliyorum, sen orada kendini gösteriyorsun yalnızca. Ama ben seni değil, görünümlerini istediğimi ama seninle konuşmanın tek yolunun da bu olduğunu biliyorum. isteme ey! Açken aç, tokken tok kılan! Maddenin maddeyi istemesinden korkmuyorum, ruhun ruhu istemesiyle derdim. Ele geçirilemeyecek olanı ele geçirmek, "Ay"ı istemek mi? Evet, ben Ayı istiyorum! Ve biliyorum, yaşlanmak, kör olmak, iğdiş olmak, yatalak olmak, ölmek en çok ve hatta bir tek bunun için zor geliyor. Senin görünümlerinden ayrılmak korkusundan. Yoksa ekmeksiz, aşsız, uykusuz kalmak nedir! Ele geçirilemeyecek olan, ele geçirilmekle bitmeyecek olanı istemek, işte sonsuz keder ve tedirginlik, acele, kaygı; tüm bunlar senin en yüce formunla birlikte görünen en "tinsel" isteme. Dünya gözüyle gördüğüm, en ürkütücü, baş edilemez, tüketen budur. Bir ruhun bir ruhu görmesi.

    --spoiler--
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük