her yaşanan ters olaydan sonra gelen ayetlere örnektir.muhammed'in eşi aişe'nin muattal oğlu safvan ile zina yaptığı dedikoduları yayılmıştı. ardından inanan inanmayan, muhammed de dahil, bu iddia doğruymuş gibi hareket ediyor, muhammed aişe'ye yaptıysan tövbe et, eğer yapmadıysan allah seni aklayacaktır diyor(bunun ne anlama geldiğini belirteceğim). ali bu olay için muhammed'e 'ey tann elçisi tanrı dünyayı sana dar etmedi ya! aişe'den başka da kadın var, kadın çok!' diyor. aişe,kendisine her zaman ilgi gösteren muhammed'in bu iddialar karşısında kendisinden soğuduğunu, önceki hastalıklarımda bana çok ilgi gösterirken bu sefer sadece 'nasılsın' demekle yetinip gidiyordu, diyor.
aişe böyle bir olay için vahiy'in geleceğine inanmıyor çünkü bu özel meselenin kuran'da yazmasının saçma olduğunu düşünüyor ve sadece muhammed'in rüyasına bu olayın girmesini ve sonuçlanmasını bekliyor("ben kim oluyorum ki tanrı, kuran'da benim sorunuma ilişkin ayet indirsin!"). ancak bu mesele ayet olarak geliyor.ayetlerden bir kesim göstereceğim şimdi size.
"muhammed' in eşine o yalanı uyduranlar, içinizden bir gürûhtur. bunu kendiniz için kötü sanmayın. o, sizin için hayırlı olmuştur. o kimselerden her birine, kazandığı günâh karşılığı, cezâ vardır. içlerinden elebaşılık yapana ise, büyük azâb vardır. onu işittiğiniz zaman; erkek, kadın mü'minlerin, kendiliklerinden hüsn-ü zanda bulu- nup da: 'bu apaçık bir iftiradır!' demeleri gerekmez miydi? dört şahid getirmeleri gerekmez miydi? işte bunlar, şâhid getirmedikçe allah katında yalancı olanlardır. allah'ın dünyâ ve âhirette size lutuf ve merhameti olmasaydı o kötü sözü yaymanızdan ötürü, büyük bir azaba uğrardınız. onu dilinize dolamıştınız. bilmediğiniz şeyleri ağzınıza alıyordunuz. onu önemsiz bir şey sanıyordunuz. oysa allah katında önemi büyüktü. onu işittiğinizde: 'bu konuda konuşmamız yakışık almaz. hâşâ, bu, büyük bir iftiradır.' demeniz gerekmez miydi?" (nûr, ayet: 11-16.)
işte bu ayetle birlikte kişinin zina yaptığının kanıtı olarak 4 kişi isteniyor. böyle bir olay için 4 şahit isteniyor. 1 değil 2 değil 3 değil 4. bir kişinin sevgilisiyle flört yapması bile taşlanma sebebiyken bu olay dört kişi istiyor.yani yine durum kurtarma ayeti olarak kendini apaçık belli ediyor.
şimdi şu paragrafa kadar olayı anlattım, dört şahidin nasıl islam'a girdiğini ve sakın bunlar yalan gibi olaylara girmeyin, bunlar gerçek olarak kabul edilen hadisler ve zaten yazdığım ayette zaten ayet yani kuran'da yazıyor, yani inananlar reddetme şansınız yok. şimdi asıl meseleye gelelim.aslında açıklanacak pek bir şey yok ama açıklayalım yinede. ilk olarak yine kişiye özel, duruma özel ayet geliyor paçayı yırtmak için evrensel olduğu iddia edilen kitaba. zina gibi bir suç, herkesin reddedeceği güçlü bir mesele nedense hem böyle bir olaydan sonra ayet olarak geliyor ve de muhammed'in ölümüne yakın zamanda yani demek istediğim hani zaman vardır elbet gelir birgün de diyemiyorsun bu birdi.
ikinci olarakta elbette bir kişinin suçu kanıtlanana kadar suçsuzdur, kanıtlanınca da suçlu olur ama mesele zaten ayette gizli. ayet bize aişe'ye yaptığı söylenen şeyi kuran, düşünün kuran, yalan olduğunu söylüyor, aişe öyle bir şey yapmamıştır diyor. bir kişi evet, bir olay karşısında iftiradır gibi yorumlar yapar ya da kesin doğrudur der ama bir kişi kendisine o olayla ilgili net bilgi vermediğinde mantıklı bir sonuca nasıl ulaşabilir direk iftiradır sonucuna ulaşabilir? ama kuran direk iftiradır demeyi emrediyor. eğer bu ayet sadece iftira dediğimiz olgu üzerine inmiş olsa hadi ona tamam diyeceğiz yine hatalı olacak ama ne yapalım artık, hiç değilse inananlar sağlam bir olgu sunabilecekler, inanmayanlar bu ayet üzerinde beş kez düşüneceğine 1 kez düşünecekti ama ayet bize açık açık aişe'ye söylenen apaçık yalandır diyor ve durumu kurtarıyor ayrıca bunu kim duyarsa direk 'iftiradır' demelerini emrediyor. gariplikler silsilesi devam ediyor.
ayette açık açık bu olayın gerçek olduğunu düşünenlere, gerçek olduğu ihtimalini düşünenlere yani şüphe ile yaklaşanlara bile açık açık yalancı iftiracı deniyor. ancak başından beri bu meseleyi bırakın onu bunu, muhammed bile reddedemiyordu, aklının bir köşesinde yer etmişti, aişe'ye artık ilgi göstermiyordu bunun yanında müslümanların ileri gelenleri aişe'yi bizzat suçlu buluyordu, bulmasalar dahi şüphe ile yaklaşıyorlardı ve bunların yanında dikkat çeken şeylerden biri ise olaylardan sonra gelen ayetlerin genelde çok hızlı gelmesi ama bu ayetin olaydan çok sonra gelmesi dikkat çekicidir yani bu olaylar zincirinin buda parçasıdır ve olayları doğrular niteliktedir.
yukarıda yazdığım gibi tekrar söyliyeyim, burada kimsenin dinine vs hakaret yok, bizzat kuran ayeti var ve bizzat gerçek kabul edilen hadis kitablarında yer alan durumla ilgili sözler var.şuraya varıcam bunlardan sonra, düşünün sadece düşünün.