travis var diye ilk kez katildigim festival. festivalin temmuz sicaginda yapilmasi ve tuvaletlerinin hayvani sekillere maruz kalmasi disinda pek bir eksisi yoktu acikcasi. ustune, kanimca bu sene gecen senekilere on yuz bin baloncuk yutturacak kadar mukemmel gruplar vardi.
friendly fires benim icin daha cok arastirilip sevilmesi gereken bir grup olarak kayitlara gecti.
athena oyle boyle degil, gercekten cok eglendirdi. hortumla islanma olayi sonucunda suyun hep suratima gelmesiyle yuzumun sag kismi ufak capta bir iskenceye maruz kaldi. yine de sicak dedim, su lazim dedim icime gomdum aciyi.
skunk anansie ucurdu ve akabinde skin denen insanustu kadina hayran kaldim.
paolo nutini her sarkisiyla bambaska bir ruh haline burundu. adam yasadi tum sarkilari. sahne onundeki sevgililer bayram etti.
travis 2008 parkorman konserinden daha coskulu geldi bana. andy, canim, nasil guzel sov yapti bize. flowers in the window calinirken andy'nin penasini aramaya cabalayan gulruhun ise o anin tadini tam cikaramadiklarini dusunuyorum. pena yani lan. sonucta bi canli flowers in the window degil.
yorgunluktan oldugumden ve kadikoy'e donus yolunun cilesini tahmin ettigimden moby'e kalamadim. sahne sovunu merak ediyordum. cok da guzel, cok da iyi costurmus insanlari. uzuldum tabii; ama fran'la bir adet yanyana fotografimin olmasi, ona boyle yakinlasmis olmak her turlu yorgunlugu, mutsuzlugu sikip atti afedersiniz.