george sand

entry22 galeri
    16.
  1. --spoiler--
    çocukluğum boyunca çok güzel olacağım umudu yaratmama rağmen bu düşünceleri haklı çıkaramadım. bunda belki ben de hatalıyım çünkü güzelliğin filizlendiği çağlarda gecelerimi okuyarak ve yazarak geçiriyordum. güzellik açısından iki mükemmel varlığın kızı olarak bu güzelliği soysuzlaştırmamam gerekirdi. bu yüzden güzelliğe herşeyden çok önem veren annemden naif sitemler işitiyordum.(...) gözleri bozmamak için çalışmamak, parıldayan güneşin karşı konulmaz çağrısına cevap vermemek, ayak tabanının formunu bozma korkusuyla o güzel koca sabolarla yürümemek, eldiven giymek, yani ellerin becerisini ve gücünü inkar etmek. (...) bütün bunlar bana her zaman olanaksız görünüyordu. asiliğe meraklı olduğumdan baskılar bana ulaşamıyordu. bir süre için taze sayılabilirdim ama güzel hiç olmadım. aslında çizgilerim oldukça düzgündü ama bunları ön plana çıkarmayı hiç düşünmedim. neredeyse beşikten beri sahip olduğum düşler aleminde yaşama alışkanlığı bana erken yaşta aptal havası verdi.(...)

    sonuç olarak herhangi bir biçimsizliği olmayan saçlar, gözler ve düşlerle gençliğimde ne çirkin ne güzeldim. bu durum benim bakış açıma göre ciddi bir avatajdı çünkü çirkinlik bir yönde önyargılar yaratırken, güzellik diğer yönde yaratıyor. parlak bir dış güzellikten çok şey beklenirken, itici bir dış görünüşten fazla sakınılıyor. aslında en iyisi, büyüleyici olmayan ama kimseyi de korkutmayan, hoş bir yüz. her iki cinsten arkadaşlarımın söylediğine göre de ben buna sahibim.*
    --spoiler--

    --spoiler--
    yaşadığı dönemde alışılmadık giyim tarzı, ilk bakışta erkeği çağrıştıran dış görünüşü ve elinden düşürmediği sigarasıyla paris'in en sıra dışı kadınlarından biri olarak tanımlanan george sand, 1855'te yayınlayacağı histoire de ma vie (hayatımın hikayesi) adlı kitabının başında bunları yazacaktı. 1836 yılında ilk karşılaşmalarının ardından chopin, o tarihlerde otuziki yaşında olan kadını ''çok antipatik'' olarak tanımlamış, daha sonra arkadaşı hiller'e bu konuda şunları söylemişti: '' sand ne kadar itici bir kadın. gerçekten kadın olduğundan kuşku duyasım geliyor.'' bu ilk karşılaşma george sand üzerinde de etkili olmuş, genç bestecinin çekingen ve naif tavırları ilgisini çekmişti. o tarihlerde maria wodzinska'ya delicesine aşık olan chopin için george sand, bazı toplantılarda bir kaç kez karşılaştığı uzak bir arkdaştı. oysa genç kadın, kendinden altı yaş küçük chopin'i daha yakından tanımaya istekliydi. **
    kader onları yakın bir zamanda tüm engellere rağmen biraraya getirecek, hem edebiyat dünyası*hem de müzik dünyası* bu aşk ve birlikteliğin meyvelerini toplayacaktı.
    --spoiler--
    0 ...