2000 yılında devletin, çeşitli terör örgütü suçlularının bulunduğu kendi cezaevlerine sanki orası devletin cezaevi değil de terör örgütlerinin kalesiymiş gibi büyük bir opererasyonla girmesi aklıma geldi. Sonra televizyonlarda hepimizin gördüğü görüntüler. Sözde barış ve kardeşlik adına savaştıklarını söyleyen terör suçlularının koğuşlarında bulunan, hedeflerinde okulların da bulunduğu bombalama eylemlerinin planları, halka ve devlete nefret kusan video kayıtları, örgüt başkanlarının emirleriyle hasta ve zayıf arkadaşlarını diri diri yakarak polisin ve askerin girmesini engellemek için kalkan yapacak kadar vahşileşebilecek ilkel bir güruh. Bunlar bir anda aklıma gelenlerdir ki buna benzer örneklere birçok ilave de yapılabilir. Kanımca f tipi cezaevleri sonuna kadar desteklenmelidir. Koğuş sistemi uygulamasını, devletin gözetimindeki bir terörist eğitim kampı olarak algılayan, bu terör örgütü üyesi vahşilerin haketmediği açıktır ki bence şu andaki f tipi cezaevleri dünyadaki benzer örnekleri gözönüne alınırsa yaşam standartları ve insan hakları bakımından her suçlunun barındırılabileceği durumdadır. Bu yüzden kimse insan haklarından, adaletten bahsederek ajitasyona başvurup kavram karmaşası yaratmaya kalkışmasın. Özellikle aşırı sol kesimden gelen F tipi cezaevlerine karşı olan tepki ve ölüm oruçlarının desteklenmesinin altında yatan nedenin insani hassasiyetlerden çok cezaevlerinin yeniden terör eğitim kampına dönüştürülebilmesine olanak sağlanması isteği olduğu halk tarafından da biliniyor ve haklı olarak buna destek verilmiyor. F tipi cezaevleri üzerinde oluşturulmak istenen yaygaranın özeti işte budur...