maddiyat uğruna satılmış eski dostlukları gördüğüm her vakit, dostlarımın sağlığına şükreder kendimi şanslı addederdim. dün gibi canlıydı ve en fazla birkaç hafta geçmişti üstünden son şükrümün. iki insanın arada bir rant bağıntısı olmaksızın bir araya gelmesi ancak filmlerde görülürdü. rantın mahiyeti dostlar açısından manen ağır bir külfetti. bu külfeti göze almaksızın dost tutmak namümkündü. ve bedelli bir bağlanıştı dostluk bağıyla bağlanmak. bu yükün manevi ağırlığı maddiyatı sindirmeliydi. sinmeyen maddi ranta rağmen dost tutulamazdı. en güçlü dostluk bağının temeli maddi çıkarsızlıklarla atılır, manen fedanın getirdiği yükümlülükle pekişirdi. çıkarsızlığın her iki ucu bu eylemin etkeni olmakla yükümlüydü. bir ucun etken, diğer ucun edilgen olması düşünülemezdi. ilk fedanın ardından körüklenen dostluk, her feda edişin ardından kuvvetlenen bir sarmala dönüşürdü. sarmal sımsıkı kenetlendiği andan itibaren çözülüş süreci akla düşen ilk gölge ile başlardı. bunun adı şüpheydi. şüphe kemirmeyle başlar ve semirene kadar durmaz bu bağı. zamanında parmakla gösterilen, artık bir olmuş sarmalın ayrılışında iki düşman peyda olurdu.
eski dostlar artık çarpışmaya hazır kıtalar halini almıştır. cephaneliklerinde kurşundan ağır feda edişleri vardır. zamanında bile isteye, güle oynaya, seve seve yapılmış her iyilik çomak olur girer arı kovanının derinliklerine. ta ki içini dışına çıkarıncaya dek. geçmişin, gitmemiş anılar bütünü olduğunu hisseder taraflar. geçmişin, bitmemiş hesaplar manzumesi olduğunun ispatı peşinde koşarlar durmaksızın. artık tek ortak mutabakata imza atacak olan eskinin dostları, şimdinin azılı düşmanları. uğruna feda edilmiş her şeyi yitik zamanların öfkesine bulayarak kısar gözlerini ve kendinliğinden feragat ettiği her anın acısıyla başlar savaş.
iki insanın eskiden bir dostluğu vardıysa, bugüne kalan iki insanın iki doğrusu ve iki yanlışı vardır. artık doğrular sadece kendini doğrulmak içindir. yanlışlarsa düşmanı püskürtmek için. hep aynı nakarat döner durur, yazıklar olsun- devamında gözüne sokmak için kullanılır tüm fedakarlıklar.
belki it dalaşına, belki sidik yarıştırmaya döner işin sonu. işte mutlu bitmeyen filmin sonudur burası. iki doğru - iki yanlış. ama doğru, ama yanlış..