bu şehirden pılımı pırtımı, benliğimi, sensizliği ne varsa özensizce valizime doldurup kaçarcasına uzaklaşıyorum.. sokakları sen kokan, sinemaları o ateşli öpücüklerimizden arta kalan ruj izleri ile dolu olan, martıları bölüştüğümüz simitten dökülen susamlar ile doymuş olan bu şehirden koşarcasına uzaklaşıyorum artık.
gidiyorum..
sevgili gidiyorum buralardan. yıldızları da söküp gideceğim elimde olsa. ne düşler kurduk bu şehrin yıldızları altında.. ay şahit miydi dersin aşkımıza? şahitse neden durdurmadı seni! neden demedi sana!
"bu adam seni delicesine seviyor, gitme, nefes kadar muhtaç sana"
neden diyemedi?
yalan...
yalan sevgilim...
oyun oynuyor bu şehir bize, kandırıyor bizi ilk kez gizlice elini tuttuğum o sahil..
gidiyorum..
geride yıkık bir ceset bıraktığım bu şehirden virane, köhne bir adam olarak gidiyorum. buralar talan.. buralar acı.. buralar sensiz sevgilim..