gece doğru düzgün uyumadıktan sonra kalkıp karşıyaka-bostanlı-yeşilyurt noktalarından geçerek mordoğan'a ulaşmışım. mordoğan köyünde beni bırakması gereken minibüs beni belde merkezine bırakmış. hiç bilmediğim bir yer ve alerjim tutmuş, arkadaşım gelip beni alarak evine götürüne kadar iyice yorulmuşum. bir de ne kadar eğlenceli olursa olsun biraz daha yorulduğum bir mordoğan gezisi geçirmişim. sonra da bir buçuk saatlik bir yolculuğun ardından izmir otogarına varıp boş olan ilk denizli otobüsünü bir saat, üstelik uyumamak için kendimi zar zor tutarak beklemişim. en sonunda otobüse binip uyumuşum hemen. giriş kısmı bu şekilde.
kulağımda kulaklık olmasına rağmen bağırtılarla uyandım. otobüs duruyordu (meğer nazilli ya da aydın garajındaymışız). bir çift "sizi şikayet edeceğiz" diye bağırıyordu otobüsün girişinde, muavine. muavin özürler dileyerek onları yerine oturttu ama çiftin kıllık damarı tutmuştu bir kere. muavin başka bir şeyle uğraşırken sürekli bir şeyler istediler, yüksek sesle şikayet edip durdular. tabii seslerinden uyku falan kalmadı bende. o yorgunluğun üstüne bir de uyumamak iyice sinirlerimi bozmuştu. bir ara muavinden su istedim (yolun başında tüm ikram servislerini kaçırdığımdan iyice kurumuş kalmışım). adam suyu koyarken çiftin erkeği peçete istedi. muavin başıyla onaylayıp bana suyu vermek için döndü. bu sefer adamdan "hadi çabuk olun" bağırtısı yükseldi. iyice sinirim bozuldu benim de. kalkıp "derdin nedir napmaya çalışıyorsun?" diye sordum. "sana ne bikbik" şeklinde konuştu. muavine kıllık yapacaksa bunu bizim yolculuğumuzu mahvetmeden yapmasını söyledim. bu sırada dip dibe gelmiştik. "hadi git otur, adam ol" tarzı bi şeyler söyleyip omzumdan çok hafif iktirdi. kayış koptu tabii. adama elmin tersiyle geçirdim bir tane.
sonrasını tam hatırlamıyorum. ama muavin beni yerime oturtup elimin kızarıklığı için bir krem verdi, otobüsten atacağı yerde. bir de o çiftin gıkını çıkardığını dahi duymadım yolun son 45 dakikasında. anlaşılan otobüsteki herkesin yapmak istediğini yapmış olduğum için otobüsten indirilmemiştim. erkekteki bir miligramlık utanma duygusunu da harekete geçirmeyi başarmıştım. aferin bana, bir uyku için neler yapmışım.