bir delinin not defteri

entry154 galeri
    124.
  1. mevsimlerden yaz, aylardan temmuz, günlerden cuma bugün... camdan bakınca sanki körfezin suyu yavaş yavaş buharlaşıyor: o kadar sıcak! oturduğum masadan gördüğüm manzara bir yanım mavi, bir yanım kahverengi... ağaç mı daha önce de dedim ya yok gibi! beton yığını izmir dağları... aslında izmir hep böyleydi dağları taşlıktır; bu yüzden görebileceğin anca ot belki azıcık sıksa makilik; ama ağacı nah görürsün izmirin dağlarında. şarkıda da der ya izmirin dağlarında çiçekler açar, cahit külebi' nin dediği gibi izmirin denizi kız, kızı deniz, sokakları hem kız hem deniz kokar, da bundan bana ne? neyse...

    mevsimlerden yaz, aylardan temmuz, günlerden cuma bugün... monitöre bakınca harfler birbirine giriyor, sol frame çift şerit: o kadar sıkıcı! sıkıldım yahu hayatımdan. hani bir reklamı vardı mastercardın, neydi mottosu? heh! dünyada bıraktığın iz ne kadar! benim işimle evim kadar. artık yollar aşındı aynı yolu gidip gelmekten. yolları bırak kalbim aşındı. sıkıldı, bunaldı. hey patron sesimi duy: ölüyorum!

    mevsimlerden yaz, aylardan temmuz, günlerden cuma bugün... etrafıma bakınca insanlar hep memnuniyetsiz, hep somurtkan: o kadar uyuz! kelimenin tam anlamıyla uyuz lan bu insanlar! küfür etmiyeyim diyorum yine söveceğim. vay amk insanları diyorum. minibüs şoföründen, çöpçüye, ön sırada oturan mal çocuğa kadar aynı insanlar. hepsini öpesim var!

    mevsimlerden yaz, aylardan temmuz, günlerden cuma bugün... etrafıma bakınca sanırım mutsuzum bugün, sebepsiz: o kadar monoton çünkü hayatım! ama yine de çabalıyorum. iyi şeyler yapmaya, etrafımdaki sevdiklerimle ilgilenmeye, iyi şeyler tasarlamaya, müşterileri memnun edip onlar için en iyisini yakalamaya çalıştığımızı ikna etmeye, şeklinde uzar bu liste. en uzun sözlük entrysi bile olabilir.

    Sıkıldım işte lan bildiğin... zırva bişiler yazayım dedim onu bile yazamadım. hadi öptüm, kib, bye!

    15.07.2011
    izmir
    ofis...
    0 ...