can kaybına sebep bombalar değil politikalardır

entry4 galeri
    1.
  1. Ne bekliyordunuz, iki üç aylık erlerin eline silahı verip, coğrafyasına yabancı bölgeye çatışmaya göndererek?

    Ne bekliyordunuz? iş Uzlaşmaya gelince maymun olup, hakkında bi bok bilmeden televizyon zihniyetiyle "açılımda açılım garşıyıh hederö hödörö" derken?

    iki gün sonra hepinizin götü ılıklaşacak, yine lay lay lay yine lom lom lom, önemli olan ölüm olaylarından sonra değil, öncesinde tepki koymak!

    Hele de bu tür, yürüyüş cenaze slogan işine memleketimin ergenleri ön ayak olunca bi hoş oluyor.

    "Su testisi su yolunda gırılır gardaşşşş, ne bekliyodun?"

    kalıcı bir çözüm oluşabilmesi için her iki tarafında sağduyuyla yaklaşması lazım. şu an pekeke kadrolarına dahil olmak için bekleyen 50 bin kişi (yurtdışında bu sadece) sıra bekliyor, bir şehit haberiyle birlikte ise "bir ölür, bin dirilir" naraları atılıyor. biz bu ülke olarak bu mücadeleye yaklaşık 400-500 MiLYAR dolar harcama yaptık. bu harcama, "ÜLKE'NiN TÜM COĞRAFYASINA" hizmet olarak yansıtılsa belki de bazı illerimiz olağanlaşacak, olağanüstülük kalkacak, belki de bin kişi başına düşen doktor sayısı eşitlenecek, karlı yollarda hastaneye doğuma giderken daha az ölüm, daha fazla okul olacaktı? daha fazla eğitim daha az çocuk, bu da daha az işsizlik ve iyi eğitilmiş insan olacaktı?

    biz milli gelirimizin yaklaşık yüzde 30'undan fazlasını askeri hizmetlere harcıyoruz, ordu sadece kalabalık düzenli değil. bir çok savaş psikolojisini kaldıramayacak adama "vatandaşlık görevi" olarak dayatılıp can kıyımına sebep olan sistem de tatışılası.

    nitekim militarizm, düşünemeyen insanların çözüm arayışıdır, silah ticareti uluslararası kapitalizmin en çok bitlendiği ticaret, ilkel devletleri de misyonerlikten sonra en iyi sömürme şekillerinden biri. (güney-kuzey bölünmeleri afrika) (şii-sunni ırak) (mısır,libya,suriye, yemen, rejim-rejim karşıtları) (iran-ırak savaşı) tüm bunların silahını sağlayan, en kapital devletlerdi, nitekim ülke gelirlerine bakınca silah ticaretinden gelen birçok gelir, turizm gibi bir sektörü geride bırakır nitelikte.

    -yetim kalmış çocuklar?
    -genç yaşta ölenbir mühendis, doktor öğretmen?
    -genç yaşta dul kalmış, kadınlar?
    -ağladıkça ağlayan analar?

    eğer bu insanlar, anaların gözyaşına göre hareket etse, bu çatışma çoktan bitmişti. ziraaa "ooolumun ganı yerde galmasığnnn" diyenlerde zerre sağduyu görmüyorum. sonuçta yeri cennet değil mi? nedir bu kibir öfke, intikam ateşi...

    (bkz: Cennet vaadiyle kandırılmış çocuklar)
    (bkz: devlet vaadiyle kandırılmış çocuklar)
    0 ...