türkiye de işçi olmak

entry28 galeri
    14.
  1. Göz göre göre kendini, kimliğini ve bütün insani değerlerini üç kuruş maaşın sunduğu hayatta kalma garantisine peşkeş çekebilecek kadar onursuzlaştırılmış olmaktır. Sistemin bir parçası olarak çarkın dişlisi değil, arasındadır, mütemadiyen çiğnenmeye mahkumdur.iliği kemiği sömürülerek, neredeyse insan haklarına aykırı koşullar altında, günde on iki, on altı, hatta enerji ve tabii kaynaklar bakanı Taner Yıldız'ın da insaflıca(!) öngördüğü biçimde on sekiz saat çalıştırılarak götünden kan getirtilmesine rağmen, sesini çıkartmaz. Bir çok fabrikada ve atelyede ekip olarak çalışıyor olmasına rağmen, ekip halinde hareket etmeyi, gerektiğinde kendi gibi, mesai arkadaşının da hakkını savunmayı bilmez. Topluluk olarak gücünün farkında değildir. Örgütlenmekten, organize hareket etmekten acizdir. Kendini sürekli yalnızlaştırır ve yalnız bir dünyada sadece acımasızlığın prim yaptığı, iyiliğin ve adaletin kati surette sağlanamayacağı düşüncesine kapılır. "Ben çektiysem, onlar da çeksin." zihniyeti ile kendi korkaklığı üzerinden nesiller sonrasının işçi hareketini damgalar. Yeri geldiğinde patron aleyhine konuşurken mangalda kül bırakmaz ancak çoğu hareketi ile patronun ekmeğine yağ sürmekten de geri kalmaz.
    Türkiye de işçi olmak, zordur.
    0 ...