iki tarafın da maçlarında bulunmuşluğum vardır. fb taraftarı bağrınmaz çağırınmaz burjuvadır. sadece ıslıklar ve uygun sesle marş söyler. top rakibin ayağında olduğu anda ister Saraçoğlu olsun ister deplasman olsun ıslıklar. Top kendi takımına geçince ıslığı keser. 90 dakika bitmeden pes etmez. çok ekstrem bir durum olmadıkça küfretmez.
bjk taraftarı sesinin tonunu bilmez. maça süper başlar. yeni açık hele zekice tezahuratlarıyla takıma adrenalin pompalar. gördüğüm en gürültülü taraftardır. ancak takımın yaptığı en ufak bir hatada kendi takımına bile sövmekten çekinmez. hele ki bjk gol yesin yeni açık sahaya arkasını dönüp tribüne bakar. küfürü esirgemez. hakeme, fbye, başkana, federasyona hatta başbakana söver*.
sonuç olarak fb taraftarı bir adım öndedir denilebilir. takımı coşturacak ve rakibin moralini bozacak şey, tribünlerin aralıksız tezahurata devam etmesidir. ilk golden sonra sahaya bir tarafını dönen taraftara değil quaresma, messi gelse bir şey yapamaz.