bir kısmı kılıyor bir kısmıda karşı çıkıp kılmıyor. kılmayanlar sebep olarak h.z ali efendimizin(ra) namaz üzerinde şehit edilmesini gösteriyor. halbuki kuranı kerim ve hadisi şeriflerle sabittir ki, namaz, bizzat her mümin için farzdır. bu hususta yüzden fazla ayet i kerime mevcuttur. kıyamete kadar gelecek her müslüman, bu kulluk vazifesini yerine getirmekle mükelleftir.
bu mükellefiyet belli bir zamanla kayıtlı, sınırlı değildir. yani, namazın farziyeti hz. ali efendimiz (ra) veya başka bir şahsın hayatı ile sınırlı değildir bunu peygamberlerde sınırlandıramaz çünkü kuranda açıkça emir olarak bildirilmiştir hiç bir yoruma açıklığa, tevsire ihtiyacı yoktur. dinimizde hz. ali efendimiz (ra) şehit oluncaya kadar namaz kılınacak, daha sonra terk edilecek diye bir şey yoktur. dolayısıyla mantık hatası ortaya çıkıyor.
en önemlisi hz. ali efendimiz namaza çok düşkündü namaz kılarken öyle bir huşu içinde kılıyormuşki dış dünyayla bütün bağlarını koparıyormuş. ve hz. ali efendimiz ilk müslümanların ikincisidir on yaşındayken peygam ber efendimizin çağrısı üzerine müslüman olmuştur.
müslüman olma olayı şöyledir. peygamber efendimiz (s.a.v) hz. ali çok seviyordu ve yanında hiç ayrılmıyordu hz. ali efendimiz peygamber efendimizle kalıyordu islama davet edildiğinde ilk başta hz. ali efendimiz ''bir babama sorayımda sonra bir şey söyleyim'' demiştir peygamber efendimize ama sonra peygamber efendimize dönerek ''allah beni yaratırken babamamı sorduki o na iman etmek için ben gidip babama danışacam'' diyerek islamı seçmiştir.
bu söylediklerini henüz daha on yaşında dile getirmiştir. hz. ali allah ın yenilmez aslanıydı hiç kimse onu yenemedi savaşlarda, sırtını kimseler yere getiremedi, hep en önde savaşa giderdi savaş dehasının yanında ilmi dehasıda muhteşemdi ama ne hazindirki peygamberimizin ölümünden sonra artan cahillik, dünyaya düşkünlük ve adilik hz ali efendimizin hunharca şehit edilmesine sebep olmuştur. o hain el hiç kuşku yokturki en ağır cezayı öteki dünyada görecektir.
