her kemalist gibi büyük umudum vardı dürüst adam kemal kılıçdaroğlu, deniz baykal'ın yerini aldığında. sadece dürüstlük yetmiyormuş meğer dedirtti son günlerde yaşanan olaylar ama sadece bu değil kılıçdaroğlunun hiçbir konuda kesin bir tavrı olmaması sanki rüzgar nereden eserse tersine yatmaya dünden razı bir ağaç gibi. bir tv programında üniversitelerin kılık kıyafetiyle ilgili bir soru sorulmuştu; efendim şöyle olur böyle olur yasal düzenleme ne gerektiriyorsa gibi laflar etti, diyemedi ki üniversiteler özerktir kılık kıyafetlerine karışılamaz.
yazar notu: etmeyeceğiz deyip yemin etmeleri; çocuk katilinin meclise girişinin önünü kapatmak için olduğunu düşünüyorum.