yatakistan adlı ülkede yorgan altı sınırları boyunca yaşayıp ordan
dışarı cıkmak istememektir.
dış dünyayla (ki böyle durumlarda " yalan veya kahpe "
sıfatları önüne eklendiğinde ne de iyi betimler dünya'yı ve o an'ı ..)
herhangi bir duygu ithalatı yahut ihracatı yapmak gelmez içinizden...
biraz korkak biraz ezik biraz yılgın biraz umutsuz
biraz depresif biraz inançsızlık hissidir...acıdır ama öyledir...olur bazen..*
öğrenciyken güzeldir...böyle durumlarda,sınav mınav da yoksa ulan yemişim
okulu diyerek okul siklenmezdi,
tek kişilk saltanatta rahat rahat takılınırdı...
iş güç olunca deve-hendek ilişkisi girer işin içine.
eşşek gibi kalkıp gidilir hangi çark'a gidilecekse artık...
işsiz güçsüz boş günlerde ise tavana vurur...zaten depresifiyeteye müsait
bir ortam da vardır...tamam, artık yatak senin saltanat olur...yatarsın
12-13 saat, uyanırsın yataktan kalkmak istemezsin, camış gibi uyursun millet
işten okuldan eve dönerken sen yeni kalkarsın; güne merhaba yerine, ıstırabına sik.im diyerek....
kalkınca başın ağrır,uykunu alamamışsındır..
hayvansındır ... uyku kalitesi düşüklüğü deniyormuş buna tıpta... (U)mutsuzluk bağımlılığı demeyi tercih ederim ...ahanda ettim...
yatakistan cumhuriyeti...yorganaltı sınırları ve özne....yeter de artar...
ha bir de bunun sevişken versiyonu vardır...yataktan çıkmak istememenin...
yatak bi kalıp burada sadece; banyo da olur, masa da olur, ikili mücadeleye
müsait her ortamdır kastım...depresiflik yerine libido tavan yapar ...
onu da baska bi zaman anlatırım artık...depresif takılma arzusu var bünyemde şimdi...
hem ortam da müsait değil,,, ha bi de uykum var!!... **