"antalya'dan hareketle ısparta, kütahya üzerinden istanbul'a devam etmekte olan kamil koç turizmin sayın yolcuları, mola süreniz dolmuştur, lütfen otobüsteki yerinizi alınız. hedehödö dinlenme tesisleri olarak teşekkür eder, yaşam sevinciyle dolu günler temenni ederiz."
rüzgarlı bir yaz akşamüstüydü. iç ege püfür püfürdü. ağzım dilim küfür küfürdü. anonsu duyduğu anda bir acayip oldu ruhi bey. sen ruhi bey nasılsın? metni kaleme alan adamı düşündüm. sevgilisinden yeni ayrılmış bir bedbaht olabilirdi. ya da yalnızca bir şakacı. şair olmak isteyip de becerememiş alelade bir dinlenme tesisi çalışanı belki de. yaşam sevinciyle dolu günler temenni etmesinin beni ne kadar mutlu ettiğini şu an telefon açsam ve kendilerine iletsem mi? bana manyak derler mi? "gerçekten her şeyden bıktığım bir andı, anonsunuzu duymak beni yeniden hayata bağladı" desem çok mu abartmış olurdum? yaşam sevinci... bir bulup bir kaybettiğim. bir coşturup bir durdurduğum. bir dokunup bin ah işittiğim...
ilerleyen yıllarda herhangi bir yol üstü lokantasında şöyle bir anons çıkarsa karşına, sakın şaşırma. o benimdir bebeğim:
"haydan gelip huya giden dünya turizminin sayın yolcuları... yaşam sevinciyle dolu günler temenni ederim size. sevgilerimle."