bugün selenle, "o"nunla tanıştığımız kafeye giderken "umarım 'o'nunla karşılaşırız." dedim. neyse sonra oturduk. selen "aa o geldi ooo!" dedi. yanımdan bi kız geçti, ben de sevgilisiyle geldi falan sandım ama o değilmiş*. 10 dakika sonra yanımıza biri geldi ve selen'e "selami beni tanıdın mı?" dedi ve bana baktı. elimde patates kızartması vardı, ağzımdaki sandvici çiğniyordum, dondum kaldım. 'o'ydu. "a-a" dedi. sonra da:
- geldiğini neden haber vermedin?(gibi bi şey dedi)
+ ne bileyim, konuşmuyorduk ki. söyleseydim nolcaktı ki.(dedim ve gülümsedim)*
- keşke haber verseydin, nezaketen de olsa...
+ gereksiz buldum. sonuçta hal hatır bile sormuyoruz.
- olsun... ee ne yapıyorsunuz?
+ * gördüğün gibi yemek yiyoruz*.
benim umursamadığımı gördü tabi, çok şaşırdı. aslında onunla karşılaşmaktan korkuyordum günlük. meğer korkum yersizmiş.
oldukça rahattım.