-mali ambargo koydum kendime. ekstra kategorisindeki tüm harcamalarımı kestim. dizimi kırıp evde oturuyor ve alkol, sigara vb den uzak duruyorum.
-para muhabbetlerinden her anlamda nefret ederim. fakat eğer cebimde 5 tl da olsa kalmamışsa sıkıntı yaparım başıma birşey gelecekte ortada kalacağım korkusuyla.
-minik bir tınının peşinden koşmayı severim. cam açıkken müzik sesi gelsin dışarıdan akustik. üşenmeden gider koordinatları belirler, mekanın kapısının önünde dinlerim o müziği.
-planlarımı paylaştırmayı severim. zorundalıklarımı bir hafta içine yaymazsam bir kısmının eksik kalacağını düşünüyorum.
-ne sıfatla olursa olsun bir insana alışma sürecim uzundur. genelde daha başında arkadaşım dahi olsa beni korkutursa herhangi bir negatif tarafıyla çeker giderim.
-her zaman giden taraf olmaktan nefret ediyorum. çünkü hayatımın kalan kısmına takıntılar bırakıyor. iyi-kötü sorgulamalarıyla birlikte.
-sinirlenmesini bilmiyorum. canımı acıtacak birşey olduğunda bile boşboş bakıp bir noktaya takılı kalabilirim.
-şu zamana dek 11 farklı tür olmak üzere sayısız hayvan besledim. bu sayıyı yaşımla orantıladığımızda kendimi ace ventura veya tiny toons un hayvan manyağı çizgi karakteri elmyra gibi hissediyorum.*
-yolda yürürken yanımdan akrabalarım geçse tanımam. yürürken farklı bir boyutta gibiyim. bu sebeple bir gün kaza atlatacağım diye kuruntularım var.
-hiçbir zaman eğlence insanı olmadım, olamadım. pub veya bar kültüründe duvara sırtı yaslanmış olan hareketsiz cisim var ya işte o benim her zaman. arada bir bardakla uğraşırım o kadar.
-elektronik müzikten hoşlanmam, en yüksek sesle bu tarzda yayın yapan bir mekanda kalma sürem 1 saattir. o da çevre zorlamasıyla.
-fena deşifre olduğumun farkındayım ama farkındalıklarının bilincinde olan tanıdığım insanlar olduğuna inanmıyorum.