a - hepimiz ermeniyiz !
b - ne münasebet, hepimiz türküz.
a- faşist !
yukarıdaki diyaloğu inceliyoruz. a kişisi, bir konuda empatiye başvurup "hepimiz ermeniyiz" sloganına başvurmuş. burada empatiyi "ermeni ırkına" karşı yapmış.
b kişisini inceliyoruz;
bunu kabul etmemiş. kabul etmeyebilir. empatiyi desteklemeyebilir. en doğal hakkıdır. genellemeye karşı olduğunu belirtmiş ve kendisini bilen biri olduğundan bunun karşısına, hemen "hepimiz türküz" sloganını yapıştırmış.
burada incelenmesi gereken şöyle bir durum var. türk vatandaşı ermeni zaten türk. "hepimiz türküz" herkesin bildiği bir şey ve bir doğru. "hepimiz türküz" diyerek, "siz bakmayın türk birisinin işlediğine, biz ermeni dostuyuz" düşüncesi ile aslında doğru birşey yapmaya çalışan ama "katil" damgası yapıştırıldığı iyice belli olan "türk milleti"nin yani b kişisinin tepkisi olduğu anlaşılamamıştır. oysa, "hepimiz türküz" denseydi ve dostluk öyle gösterilseydi, "bu katil, türk milletinden biri olamaz. biz, onu kabul etmiyoruz. türkler, dost millettir." gerçeği daha iyi açıklanabilirdi. yok, ortayı bulacağım deniliyorsa, "hepimiz hrant'ız" yeterli olabilirdi. "hem türk, hem ermeni" olarak yani...
daha sonra a kişisinin "faşist" hakareti, b kişisini "ben milletimi seviyorum, türküm, türklüğün güzelliğini göstermek istiyorum. kanımın temiz olduğunu biliyorum ve bunu anlatıyorum. vatansever miyim, yoksa faşist miyim ben ?" ikileminde bırakmış ve türk olmanın, "türk'üm" demenin utanılacak bir şey olduğunu hissettirmiştir. ama avrupa'ya empati yapanlar, türk milletine empati yapamamıştır.
hayır b kişisinin türk'ten kastı "türk ırkı" ise, bu kez de kendisi sıkı bir "ırkçı" olarak değerlendirilebilir. ne de olsa "türküz" derken "faşist" diyen düz mantık, "türkün zehir kanını" da hakaret sayar. düz mantık sonuçta...