galatasaray ın tertemiz bir spor kulübü olması

entry17 galeri
    ?.
  1. kuşkusuz ve tartışmasız doğru olan önermedir. bundan şüphe duymak düpedüz hatadır, art niyettir. şimdi bu güzide kulübümüzün nasıl tertemiz olduğunu gelin hep birlikte değerlendirelim, ispatlayalım.

    türk futbolu, son derece 'şerefli' spor ögeleri olan direnç arttırıcı ilaçlar ve 'kuvvet iğneleri'yle rahmetli derwall'in 84te gelişiyle tanıştı. şüphesiz ki bu doğu alman menşeili rekabet biçimi son derece naif ve futbolumuzda sıçrama etkisi yapan bir unsurdu.

    1992-1993 sezonu son maçı. şerefli galatasaray ile beşiktaş averaj hesaplarında. bu maçta ankaragücü kalecisi rade zalad şanssız bir gün yaşayıp 34 dakikada 5 gol yiyor, maç 0-8 gibi bir skorla bitiyor. ergun gürsoy'un ankaralı ihtiyaç sahiplerine gönderdiği tofaşlar ankaragücü yönetimi ve zalad'a gönderildi diye yaygara koparılıyor. şerefli galatasaray 'alnının akıyla' şampiyon oluyor. 'e zaten beşiktaş da 6 almıştı bunlara' yorumu da yeterli; fenerbahçe'nin son maçta yendiği sivas daha geçtiğimiz sene şampiyonlar liginde final oynamışken bu yorum yapılmaz mı?

    1996-2001 dönemi... 'halk kahramanı mehmet ağar' yakın dostu fatih terim'in yanında boy göstermeye başlıyor, soyunma odası basıldı diye ortalığı yıkanların soyunma odasında bu kahramanı hakem gördüğünde kendini ne kadar güvende hissedeceğini muhakkak bilecektir. federasyon başkanı büyük galatasaraylı haluk ulusoy türkiye'de adalet dağıtarak galatasaraylı duruşunu gösteriyor, sahada hagi'den dayak yiyen hakemleri gerektiği gibi cezalandırıp federasyonun tüm kurullarında 'şeref' kelimesinin hakkını veriyor. sahada sırtına yumruk büyüklüğünde taş yiyen otto baric hakkında 'magnumla mı vurdular?' açıklamasıyla yüreklere su serperek galatasaraylı mizacını gururla belli ediyor. bu dönemde oynanan istanbulspor maçında 97. dakikada yan hakemin gözünün önünde gerçekleşen ve devam işareti verdiği bir pozisyonda 60 metreden penaltı çalan vahap beyaz'ın temdit penaltısı vermesiyle şampiyon olan 'şerefli' galatasaray, bir kez daha 'şeref'ini ispatlıyor.

    2004te sedat peker'in sevidklerine dağıttığı 'altın tespih'ler ergun gürsoy'un bileğinde, gökhan şükür'ün arabasının vitesinde. şerefiyle, alnının akıyla.

    istinye park paper moon restorantta yapılan kupa taksimleri, tarihi tertemiz galatasaray'ın gurur abidelerinden biri olarak tarihe geçerken, o sezon oynanan beşiktaş maçları da ebedi dostluğu gözler önüne seriyor.

    cemal nalga olayı tamamen şanssızlık, başa gelmişlik, tüh. ancak böyle yorumlanabilir. 2002-2003 sezonunda kulüpten alacaklarının silinmesi için mafya delikanılarınca alacakları olmadığına dair senet imzalatılan galatasaraylı basketbolcular da kendi kulübünün şerefiyle gurur duyuyor.

    şimdi bu galatasaray taraftarı da 'tertemiz' ve 'şerefli' takımlarıyla gurur duysun; ne kadar duysa da az zaten. aziz yıldırım için ''tüm kötülüklerin tek kaynağı, yegane temsilcisi'' tezahüratları yapan bu taraftar, bilsin ki gönül verdiği takımının mazisinde ve bugününde tek harf leke yok.

    sütten çıkmış ak kaşıksınız, adalet anlayışınızla canımsınız.
    0 ...