ben bu yazıyı ablama yazdım

entry115 galeri
    29.
  1. minik kuşum..
    hep sevgi dolu, neşeli biri olmuştun. fakat fazla hırslı olduğun gerçeğini değiştiremedi hiçbir şey, belki de hiç istemediğin için. hep en iyisi olmak istedin, yanıldığını görmekse seni içten içe tüketti aslında. bambaşka biri haline geldin gün geçtikçe. canından bir parça olan küçük kız kardeşine bile yabancılaşmaya başlamıştın. kimse farkında değildi, çünkü kimse sana benden yakın olamadı ve olamayacak da.

    ilk yılında istediğin bölümü kazanamadın, yeterince çaba gösterseydin böyle olmayacağını sen de bilmene rağmen. ikincisinde adım attığın yeni hayatın, hiç senin olamadı ne yazık ki. özel bir üniversitede burslu okumana rağmen, onlar gibi olmadığın için içini bir korku kaplamıştı baştan beri. keşke bilseydin onlar gibi olmak zorunda olmadığını, ve kimsenin ne yaparsa yapsın asla senin gibi olamayacağını. keşke özel biri olduğunu bilseydin ablacım.. bu yüzden burada da mutlu olmadın işte, yeni kapılar açmak istedin kendine. biz ne dersek diyelim kararlıydın, ve 3. kez denemek istedin şansını. işte o lanet olası sınavda sana neler oldu hiç anlayamıyorum. ne oldu da bu basit şeyin kendinden daha değerli olduğu fikrine kapıldın o 2 saat içinde. ve ne oldu da kendini bizden mahrum bırakacak kadar gözün karardı, hiç bilemedik. özgür bir kız olduğunu herkes biliyordu, ama sen yine de ispatlamak istedin kendini. son kez.. ve hiç düşünmeden kanatlanıp uçacağını varsayarak kendini o pencereden dışarı bıraktın meleğim. sınava girdiğin okulun kapısından dışarı çıkıp yeniden bizimle olmayı dahi göze alamayacak kadar korkaktın belki de. kabul etmek istemesem ve bunu sana hiç yakıştıramasam dahi sen aslında bir korkaktın.. ölümün hiçbir zaman kesin olamayacağını, bu fütursuz davranışının sana çok daha pahalıya patlayacağını hesap edemeyecek kadar aptal ya da.. ya da hiçbirimizin geleceği hakkında kafa yoramayacak kadar bencil.. ya da hepimizin gözlerinin önünde 4 kat yukarıdan kendini bir betona bırakacak kadar düşüncesiz ve kin dolu.. havasız yoğun bakım odaları, tek başına nefes bile alamadığın aylar, en ufak bir kıpırtı gösteremeyen et yığını bir beden, küçücük bir ışık dahi göremeyen bir çift göz, parçalanan bir aile.. biraz düşünsen hiç birini göze alamayacağını herkesten iyi biliyorum işte. keşke seni bu kadar iyi tanımasaydım, keşke kendimi birine bu kadar bağlamamış olsaydım istiyorum çoğu zaman. belki o zaman bu kadar acıyı çekmemiş, ve küçücük bir yaşta bu kadar olgunlaşmamış olurdum. dünyaya baktığımda, yaşıtlarımdan 10 yıl daha ileride biri gibi tatsız tuzsuz bir manzara görmezdim. belki o zaman hayatımı daha iyi yaşayabilir, şimdi çok daha mükemmel biri haline gelebilirdim. ve sen de 2 yılın ardından hala hiçbir şey hatırlamayan, neden bu halde olduğunu dahi bilmeyen, gözleri görmeyen, oturamayan, yürüyemeyen, tek başına hiçbir şey yapamayan, gençliğinin en güzel yıllarını yatarak geçiren bir hasta olmazdın o zaman. sana bunları içim yanarak olsa da söylüyorum. söylüyorum; çünkü seni kendimden bile çok seviyorum, kendini bu şekilde harcadığın için tahmin edemeyeceğin kadar çok kızıyorum.

    ama inanıyorum meleğim. her şey yoluna girecek ve eskisi gibi cıvıl cıvıl bir genç kız olacak, ışıl ışıl güneşli günlere uyanabileceksin yeniden. görecek, yürüyecek, koşacak, okuyacak, çalışacak, evlenecek; ve mutlu olacaksın. bizse hep yanında olacağız bu zor süreçte. sana bakmaya devam edeceğim, umudumu hiç yitirmeden. hep seninle olacağım, sen de iyi olacaksın minik kuşum...
    6 ...