insanı mayıştıran bir etki yaratan sınavdır. böyle gülsen mi ağlasan mı, saçmalamış olmasına mı yansan, tutarsızlığına mı üzülsen bilemediğin egzantirik bir oluşum işte.
Neyse, sınav var dediler girdik:
- Türkçedeki dilbilgisi soruları sürprizlerle karşıladı bizleri.
- Matematik şöyle bir yüzümüze güldü, ardından analitiğini sapladı bağrımıza.
- Sonra fütursuzca aktık, tarihin kıyıda köşede kalmış ezberlerinde; genel kültürümüz tavan yaptı. Sörf yaptık coğrafyanın tereddütlü sorularında, rüzgarlara kapıldık. Aylarca vatandaşlık çalışan arkadaşlarımıza küfür niteliğinde bir "imece" sorusu karşıladı bizi ilerleyen sayfalarda...
- Derken bizi öyle bir ölçtüler ve değerlendirdiler ki; optik okuyucunun üzerine yumuşak uçlu kalemle yapılmış işaretlemeyi bile silemeyen dandik silgi, tabii ki de silemedi öfkemizi... Abbasileri yıkan o "dünyaca meşhur" Hülagü Han bile yıkamadı nefretimizi... Nitekim potansiyel "kopya malzemesi" olarak görülen tel tokalarla oymak istedik o kör gözlerinizi, sevgili ne yaptığını bilmez saçmalama uzmanları!
Ayrıca da cep telefonunun işletme sistemi değil, işletim sistemi vardır ey ööööseyeeeme!