gelişen kapitalist düzen ve liberal ekonominin hızla yayıldığı çağımızda artık milyonlarca irili ufaklı işletme var. tabi bu işletmelerin üretebilmeleri, para kazanıp artı değer elde edebilmeleri için de insan işgücüne ihtiyacı var. modern çağda bir insanın en korktuğu şey ise işsiz kalmak.* malumunuz iş bulmak da kolay değil. işverenlerin istediği kriterlere uymanız, iyi eğitim almanız e tabi bir de tecrübeli olmanız gerek.* burada tecrübeli kısmının altını çizmek lazım. zaten o yüzden gizli bakınızlı yaptım.
şimdi agalar soru şu; herkez tecrübeli eleman istiyor. ee yeni mezunlar nasıl iş bulacak.?
ikinci bir soru; kardeşim firmalar sistemli ve modern çalışma tarzına geçeli şurda ne kadar zaman oldu, bu tecrübeli kavramı nasıl türedi ve ilk tecrübeli insan kim.? yada en tecrübeli.
buna günümüz iş hayatından şöyle bir örnek verelim; a firması işletmesinde çalıştırmak üzere planlama mühendisi arıyor. ama tecrübeli. burada başka bir soru daha çıkıyor karşımıza; tecrübeli olmak demek yaşanmışlıklar'ın bileşkesi ise, yani daha önce karşılaştığımız olayların tekrar tezahürü sonrası, eskiye nazaran daha hazırlıklı ve daha dik bir tavır sergileyebilir hatta bunu gözü kapalı atlatabiliriz, çünkü önceden bununla nasıl başa çıkacağını görmüş ve öğrenmişizdir. her neyse ne demiştik, yaşanmışlıkların bileşkesi ise bir yerden başlamak lazım değil mi.? yani herkes sıfırdan başlar ve yaşayarak tecrübe eder. aslında başlangıçta kimse tecrübeli değildir.
bir firmada on sene çalışmış bir insana sırf çalıştığı yılların hatırına hmm adam bu işte tecrübeli diyebiliriz. ama adam vizyon sahibi değilse, değil on sene otuz senede çalışsa aynı adam olarak kalır. öte yandan aynı adamın yerine okulundan yeni mezun olmuş, akıllı, zeki, vizyon sahibi, girişken, aktif, yetenkli v.s v.s bir eleman geçse o adamın yaptığı işi kısa sürede kavrayıp ondan dahada ileri şekilde yapamaz mı.?
sonuç olarak vermeye çalıştığım mesaj şu ki; yetenekliysen, yırtarsın arkadaş.
ek: bu arada yeni mezun felan değilim.
kuyruk acımda yok. belirtmek istedim.
