halife ve hilafetçiler, vatanı sattıkları ingiliz askerlerine, kabataş iskelesinde ayakta karşıladıkları ve domalarak ağırladıkları halde yaranamamışlardır. ancak mustafa kemal isimli, ayağında ayakkabısı bile olmayan çelik iradeli ve sarsılmaz inançlı bir subay öyle bir adamdı ki; ingiliz de, amerikalı da, fransız da, italyan da, yunan da önünde diz çöktü.
belki pazarlık talepleri oldu, belki masaya oturmak istediler ama devrin bazı diplomatik ilişkilerinden yola çıkıp, mustafa kemal paşa ve kadrosunu ingiliz, amerikan hayranı olarak tanıtmaya çalışan bedevi enikleri, türk bayrağı nı indirip kabataş iskelesinde domalarak yabancı asker karşılayan dedelerinin götündeki ingiliz yarrağını hatırlamalıdır. o zaman kimin ne bok olduğu anlaşılacaktır.