Yunan mitolojisinde pek ünlü bir Tantal efsanesi vardır. Tantal, Lidya Kralıdır; bütün mitoloji kahramanları gibi yarı tanrı, yarı insan bir acayip kral...
Hemen her kral gibi birtakım haltlar karıştırır o da... Olemp Tanrılarını ölümsüz kılan hayat iksirini, gizlice çalıp ölümlü insanlara vermeye kalkar... Derken Frikya krallarından Tros ile savaşa tutuşur. Tros bunu bir güzel yener ve sonradan uğrunda en büyük aşk savaşının yapıldığı Truva şehrine kendi adını verir.
* * *
Tantal da, hıncını almak için Tros'un oğlunu kaçırır.
Bunlar yetmiyormuş gibi pek dost, pek kafa dengi olduğu tanrılarla da alay etmeye heveslenir Tantal:
- Şunları bir imtihan edeyim bakalım, der, tanrıyız tanrıyız, diye böbürlenip duruyorlar. Ne ölçüde tanrı olduklarını bir anlayalım...
Ve öz oğlunu kesip, pişirir; büyük bir şölende tanrılara ikram eder.
* * *
Vay sen misin bunu yapan? Tanrılar daha ilk lokmada bunun Tantal'ın oğlu olduğunu anlamışlardır. Tanrılar tanrısı Zeus ki, aynı zamanda Tantal'ın da babasıdır, küplere biner:
- Bre rezil, bizi imtihan etmeye cesaret eylersin ha...
Kesilip pişirilmiş çocuğu diriltirler. Tantal'ı da öldükten sonra cehennemin en korkunç işkencesine mahkum ederler.
* * *
Tantal, berrak bir gölün ortasında, yemişlerle yüklü bir ağaca bağlanmıştır. Tepesinde ha düştü, ha düşecek koskocaman bir kaya vardır.
Lidya Kralı susuzluktan çatlamış dudaklarıyla, bir yudum su içmek için eğildikçe, sular dudaklarından kaçar. Açlıktan kıvranarak ellerini yemişlere uzatır; tam tutacakken, dallar yavaşça yükselirler...
Suların ve yemişlerin ortasında açlıktan ve susuzluktan çırpınır, kavrulur Tantal...
Her suya uzanışta, dudaklarına değerken uzaklaşan sular; her yemişlere uzanışta ellerine değerek yükselen dallar... Bu işkence ebedidir.
* * *
Bir büyük şölende tanrılarla eğlenmek için öz çocuklarını yemek... Onları kandırarak, onları tutamaksız, okulsuz ve yarınsız bırakarak, yemek... Ve kemiklerini çıtır çıtır yer, iliklerini emerken, bağırtmak hepsini:
- Yaşasın bizi yiyenler...
* * *
Bunun cezası korkunçtur. Bunun cezası yemişlerin ve suların ortasında, aç ve susuz kalmaktır...
Çocuklarını yiyenler, sulara eğildikçe sular; yemişlere uzandıkça, yemişler kaçacaktır.
Bir büyük şölende kahkahalarla işlenen günah, tanrıların gazabına uğramaktadır. Ve bu gazap, nimetlerin ortasında nihayet nimetsiz kalmaktır.
* * *
Daima yeni bir aldanış bekleyecek seni; neden mi? Çünkü sen çocuklarını yedin, çocuklarını yiyorsun... Ve tepende sallanan bir kaya...
Tantal işkencesi çok anlamlı bir efsanedir.