kitap okuyan (sözde) cahillere, kolaya kaçan yeni neslin düşünce yapısına sahip ezik bir adamın (bkz: ezik man) anlamsız ayar verme çabasıdır.
efendim şöyle ki; kitabı okur, hissedersiniz. etten kemikten duvarlar örülür gözünüzün önünde. vurgulamak istediği her detayı yazarla buluşturma şansına sahiptir yazar. oysa filmde bir sahnede izleyicinin gözünden kaçan onlarca detay vardır. kitapta hissiyatlar üzerine derin detaylar verilebilirken, filmde konuşma ve mimiklerden çıkarmak durumunda kalabilirsiniz, ki bu da oyuncuların performansına kalmış bir durumdur. filmde ister istemez yönetmen de kendinden bir şeyler koyar yapıma, orijinalliği bozulur öykünün. hele filme bir de dublaj girdiyse, buyrun bayram namazına... iyice çorbaya döner.