kütüpte oturuyorum şu an ve de saat 04.44.. aklıma bu adam geldi.. kendisini çok sevemedim.. taaa ilk kürk mantoluyu okuduğum zamanlardı.. lise 1 mi 2 mi ne.. üstünden geçmiş nerdeyse 10 sene.. o zamanlar okulda da goethenin mektuplarını okutuyolar.. kulaktan dolma da bilgiler var ki bu adam almanyada bulunmuş.. e bi de frau puder de yarı alman..
haliyle aklımda öyle bi parallelik kaldı.. şimdi söyliceğim komik gelebilir ama hakikaten de , sadece 2 sene almanyada kalan bu adam naptıysa ne kadar çok alman edebiyatı okuduysa , içerik olarak alman gibi düşünür alman gibi yazar olmuş..
alman edebiyatı sanıldığı gibi sıkıcı ve kaba filan değil.. almanların aksine , alman edebiyatçılar 11. yüzyıldan beri halk oyunlarına , fabllara ve mitolojiye çok önem vermişler..
niçeyi gerçekten okuyanlar bilir kendisinin mitoloji tutkusunu.. eski zaman bi şiirini alın almanca , ya da şarkı diyolar herhalde onlar , mutlaka ki bi efsaneye bi mitolojiye atıf vardır..
sonra , önceleri klasik müzikten kopmayan ve aşkla ilgili nadir eserler üreten alman edebiyatı strum und drang dönemine girip harbi harbi romantikleşmiş..
gelsin goethe gitsin schiller.. göteyi de günahım kadar sevmem.. meymenetsiz burjuvanın teki.. millet onun laflarıyla 100 karı kız götürüyo bu hala takılmış yaşlıcana bi hatunun peşine aman nolur beni sev de sev..
kendisini hiç sevmem ama hakkını veriyim.. adam tırt bi romantik diil.. bizim anladığımız manasıyla değil..
" ya en çok olup azalırsın ya az olup çoğalırsın" gibi bi kural tutturmuş kendine.. hayatı boyunca en çok sevdiği hatuna da zaten bolca hiç bi şeyimsin demiş bundan ötürü.. çakalca ve realistçe..
sabahattin ali ki benim gözümde raif beydir kendisi.. o kadar goethevari yazmış ki.. sevişmenin son 30 sayfa olduğu bi aşk romanı yazmış.. genelde önce sevişirler sonra aşık olurlar.. o sevişmenin yüzü suyu hürmetine.. bizimkiler ordan oraya dolanıp konuşuyolar oysa.. hem de bi yarı alman hatunla..
çok goethevari.. keza cümlelerdeki o romantik fonetik ama hep korunan gerçekçilik de öyle.. ne demişti puder ? insanlar muayyen bi hadde kadar yaklaşırlar , gerisini uydururlar..
hem gerçekçi hem romantik olabilmiş bi adam.. bazı insanlar gerçeğin mesela kirli olduğunu hayatın kötü kadınların orospu olduğunu iddia ederler hemen akla tanıdık yazarlar gelmiştir şimdi bi de ben söyleyip kendilerini rencide etmiyim , fakat bu adam gerçeği hiç bi zaman apak tertemiz bişi sanmadığı için hayalkırıklığı yaşamamış..
sevdiği insanı üzmek ve onun pişman olmasını sağlamak için intihar etmeyi kaçımız düşünmedik allasen ? ben düşünmüştüm itiraf ediyim.. haberim gitsin de o da pişmanlıktan mahvolsun düşüncesi , o anki aşk acısına iyi gelmişti yani..
bu gerçeği yakalayıp bu kadar ulu orta yazmak ve hala da küçümsenmemek , bi goetheye nasip olmuştur..
adını tarihe , 17lik bi çıtırı tavlamak için şeytanla anlaşma yapan piç bi abaza doktor hikayesiyle yazdırmış esasen çok bi numarası yok.. raif bey de esasen , bi tabloya aşık olmuş yani.. ki abaza olduğunu da söylüyor kitapta.. fakat ona rağmen , saygı duyuyoruz hepimiz kendisine..
yani sabahattin ali ve goethe benim için eş değerde.. türk goethe benim için o.. biri frankfurt diğeri berlin..ne farkeder ?
neyse başın öne eğilmesin sevgili raif ya da sabahattin diyerek bu entrime burda son veriyorum..
insanlar goethe okuduktan sonra ikiye ayrılır : goetheden önce goetheden sonra olarak.. her kitabı geri dönülemez izler bırakır.. gençliğinde werther okuyan biri , aşkı acısız yemeyecek yese de doymayacaktır.. istisnası yok bunun.. goethenin mktuplarını okuyan biri sevdiğine olan uzaklığı yıldızlarla ölçecektir. faustu okuyan arzularının esiri olmayacaktır..
çünkü kendisi hayatımda gördüğüm en ikna edici adam..
sabahatti aliyi okuyanlar da , geç kaldıkları aşklarına garip bi saygıyla bağlanacaklardır garanti.. çünkü kimse , ii de raif bey bok gibi bi hayat yaşadı yapayalnız öldü gitti diye düşünmez.. s. ali fırsat vermez buna.. bütün kitap alttan alta " yeterince güzel bi anı , anımsanmaya değmeyecek bütün ömrü kompanse eder" mesajını verir zira..
tehlikeli adamlar bunlar.. goetheler oğuz ataylar ve sabahattin aliler..
bi de anlattığı şeyler çok mühim olmayan ama sırf büyük ve fonetik konuştukları , güzel laf yaptıkları için sevdiklerimiz var.. tehlikesizler..misal can yücel.. bağlanmayacaksın demiş kestirmiş atmış..
bu işler o kadar kolay mı ? acıdan öyle kolay mı kaçılıyo can bey ?