hiçbir kısıtlama ya da etki altında kalmadan düşünme, isteme, sahip olma, davranma durumudur.
bu tanım ne kadar yeterli tartışılır tabi.
toplumsal özgürlük, yasaların koruyuculuğu altında diğer insanların haklarını engellemeden hareket etmektir.
istenç özgürlüğü, insanın kendisinden başka hiçbir şeyden etkilenmeden ve engel olmadan isteyebilmesidir.
düşünce özgürlüğü, herhangi bir şekilde engellenmeden düşünebilmektir.
ifade özgürlüğü, her türlü bilgiyi ve fikri sınırlama olmaksızın herhangi bir şekilde alma ve verme hakkıdır.
Bunlar gibi özgürlüklere tek tek ve ya birlikte sahip olabiliriz belki, ama mutlak özgürlüğe sahip olmamız mümkün mü?
diyelim ki mutlak özgürlüğe sahibiz, o zaman eğer istersem gidip bir insanı öldürebilirim ama bu durumda o insan özgür olamaz değil mi?
yani eğer mutlak özgürlüğe sahip olursam ya sadece bu hak benim olmalı, ya da evrende yalnız başıma olmalıyım.
gerçi oda sınırlı şöyle ki, ben bir insanım ve ortalama ömrüm 60 sene ama ben ölmek istemiyorum diyelim, mutlak özgürlüğe sahipsem eğer ölmememliyim çünkü benim irademde gerçekleşmeli, fakat benim biyolojik sınırlarım var. yani tamamen özgür olamıyorum.
mutlak özgürlüğe sahip olamasakta * , düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü, ahlaksal ve toplumsal özgürlüklerimizi kazanmak ve muhafaza etmek zorundayız. insanca yaşamak için bu haklara ihtiyacımız var çünkü.
şunu da söylemek istiyorum, bazı insanlar yalnızca ekonomik özgürlüğe sahip olarak mutlu olabileceklerini zannetselerde ben buna inanmıyorum, benim istediklerim bundan çok daha fazla değerli çünkü.
özgürce düşünebilmek, yaşayabilmek için savaşan bir anne babanın çocuğu olarak yazdım bu yazıyı, ayrıca belirtmek isterim. *