uzun zamandır izlediğim en etkili filmlerden birtanesi. el espinazo del diablo 'nun leziz kıvamında.
öyle akıcı bir film. masal gerçek arasında, hayallerin acıttığı bir tarzda. masalların kanla boyandığı, bazı zamanları gözlerinizi kaçırdığınız türden. tüm savaşa, tüm kötülüğe karşı ofelia' nın yarattığı kendi dünyası. çizilmiş en fantastik karakterler, görselliğinden büyük bir haz aldığım atmosferler. gerildiğiniz sahneler, eşsiz bir müzikle mest olduğunuz anlar. hiç bitmesini istemediğim bir film, bir masal.uzun mu uzun ..neye inanacağınız tamamen size bırakılmış, ofelia' nın kayıp prenses olduğuna yada tüm bunların küçük bir kızın hayalgücü, bir masal olduğuna..
korkusuz bir küçük kız, hasta ve hamile annesi, yeni evlediği sadist piskopat general, özgürlükçüler ve savaş, ona büyük şevkat gösteren asi hizmetçi, yardımsever doktor.. muazzam bir çekim ve yönetim. 1 saat 58 dakika başından ayrılamadığım, klasiklerim arasında yerini almı$ bir film.
böylesine bir anlatımdan sonra, masalın gerçek olup olmadığı tamamen size kalıyor. mutlu sonlara inananlardansanız, size harika bir mutlu son : kayıp prensesin, ülkesine kavuşması ve yüzde mükemmel bir gülümseme bırakan ofelia'nın şaşkınlığı, mutluluğu. eğer gerçeğe kendinizi kaptırmış, masala inanmıyorsanız, gözünüzdeki yaşı silmek için bir selpak alın. guillermo del toro arada bırakmak nedir öğretiyor.
bu zamanlar başka bir filmden böylesine haz alacağımı tahmin etmiyorum. korktuğum birçok sahnesi oldu yalnız. masal ve gerçek böyle etkili işlenebilirdi. $imdi izninizle ben bir daha izliyorum. guillermo del toro seni seviyorum. *