anadolu standartlarına göre düşünürsek gelişmiş bir şehirdir.
kışın dışarıda fazla yürümemek hem kulak hem de akciğer sağlığı açısından gereklidir. zira soğuktan kulağınız düşer, hava kirliliğinden akciğerleriniz hasta olur. gerçi şehrin tamamına yakınının doğalgaza geçmesi nedeniyle kirlilik azaldı. ama hala sağlık için tehlikeli düzeyde.
sanayisi bir hayli gelişkindir. güral ailesine ait porselen(kütahya, güral), vitra, seramik, kiremit, maden, otel vs. işletmelerinde altı binden fazla işçi çalışmaktadır. azot, şeker, termik, kümaş, sli, gli, eti bor, gümüş, altın çini vb büyük fabrikalarında on binden fazla işçi çalışmaktadır. ayrıca birinci organize sanayi bölgesinde ondan fazla fabrika mevcuttur. ikinci organize sanayi bölgesinin inşaatı tamamlanmak üzeredir. daha da önemlisi maalesef çoğu kayıt dışı olan 20 binden fazla işçi çini-seramik sektöründe çalışmaktadır. türkiye de çalışan kadın nüfüsu istatistiklerinde belki de bir numaradır. çünkü kadınların tamamına yakını çini ve seramik yazmaktadırlar.
gezilecek yerlerinin başında ulucami ve civarındaki müzeler gelir. arkeoloji müzesi, çini müzesi, macar evi mutlaka görülmelidir. kapanaltı bölgesi, germiyan sokak, hisar gezilmelidir.
merkezinde(ılıca, yoncalı) ve hemen her ilçesinde kaplıca vardır. ancak yerel yöneticilerinin beceriksizliği yüzünden yerel kalmışlardır. ılıcaya uğrarsanız arabaların yarıdan fazlasının 26(eskişehir) plakalı olduğunu görürsünüz.
bir iki tane barı olan bu nedenle bazı öğrencilerce sıkıcı bulunabilmektedir.
kısaca istanbul, izmir, bursa vb. şehirlerle boy ölçüşmesi düşünülemeyecek ama türkiye ortalamasının çok üzerinde olan bir şehirdir.