yıllardır söylenen bir laf vardı; "sosyal patlamaya dikkat etmeliyiz" diye. işte bu son olan olaylar sosyal bir patlamadır. şüphesiz yükselen milliyetçi akım ile toplumsal şiddet yükselmiştir. fakat bunun hesabı tek bir şehire kesiliyor; trabzona.
çocuk pornosu durumu da türkiye'nin göstergesidir aslında. toplum olarak linci ve günah keçisi bulmayı çok sevdiğimiz için hemen bir şehir bulduk ve suçlu ilan ettik. evet belki 1. olabilir trabzon bu iğrenç konuda ama topluca suçlu ilan etmek trabzon'u doğru mu? yıllar önce yurdum faşisti maraşı, çorumu ve sivas'ı suçlu ilan ederek insanları yakmadı mı? trabzon yükselen milliyetçi dalganın göstergesidir. fakat bu trabzon'un suçu değil büyük sermyenin suçudur. kendisine karşı olacak patlamayı durdurmak için milliyetçilik silahını kullanan sermaye her zamankinden daha çok sömürmektedir ülkeyi.
trabzonu'u toplumsal şiddet ile, diyarbakır'ı bölücülük ile, izmir' i gavurluk ile suçlamak aslında emperyalizmin ve onun işbirlikçilerinin işidir. sosyal gücün silahının namlusunu çevirerek gene halkı yok etmektedirler. orada burada şehir milliyetçiliği yapanlar ise onların kuklası olmaktadır. onun için trabzonda oluşan durumu dağıtarak toplumsal barışı sağlamalıyız. en azından şimdilik...