kağıt topu oynarken yakalanmaktır.her zamanki gibi okulun krallarından olduğun için çok rahatsındır millet sana fırlatır sen onlara fırlatırsın. kapının dibinde sırasında oturan kız arkadaşın da oyuna dahildir o sana kağıt topunu atar sen ona. tam o sırada sen yine bir top hazırlayıp ona fırlatırsın ki kapı açılır ve kapıdan giren müdürdür. sen durumu farkettiğin anda top havadadır ve müdüre doğru gitmektedir. senin elin havada kalmıştır yani senin topu attığın gün gibi ortadadır yalan atma ihtimalin kalmamıştır. top havada uçar, süzülür ve müdürün tam başının ortasına, burun civarlarında biryere isabet eder. müdür durumun şaşkınlığıyla gözü sendedir ve bir el hareketiyle seni yanına çağırır.
o meşhur tokatını sana da atacağına şüphen yoktur. ki müdürün yanına giderken bunu bilirsin ve düşünürsün o tokat atınca ne yapayım filan diye, zaten tüm arkadaşların da dikkatle izlemektedir, yanına gidersin müdürün ve hiç dinlemeden tokatı patlatmıştır yüzüne, tokat o kadar şiddetlidir ki savrulursun bir köşeye. hep o kısa zamanda "ne yapsam" fikri vardır. ve kapının tam önünde duran müdürün üstüne yürürsün ve "azına sıçim, sen bittin len" diye bir sözle kapıdan çıkarsın.
kapıdan çıkarsın ama sadece sen değil müdür de çıkmıştır kapıdan ve peşindedir kısa bir kovalamaca ve müdür seni arkadan iter ve yapışırsın hafiften sendeleyerek yere. ceketinin sol iç cebindeki tüm kalem, cep tel vb. eş,yaların düşer onları almak için binbir uğraş içerisinde yere eğilirsin. ya da eğilmezsin zaten yerdesindir. ve doğru müdürün odasına gidersin müdür de 2 metre arkanda tabi.
sonra başlar tasdikname işlemleri sende hafif pişman olmuşluk ama adi müdür çok hıslıdır. atacaktır. son kozlarını düşünürsün nasıl atılmayacağım diyereten. ve aklına müdürün hemşerin olduğu aklına gelir ve amcalarının müdürü tanıma ihtimali gelir. ve dersin ki, xxxxx ilinin spor müdürü olan xxxxx amcamı aramak istiyorum ve başlar diyalog:
-olm o senin amcan mı?
-evet ne olmuş?
-olm neden akıllı olmuyorsun bak kaç yaşındasın vb. öğütler...