Aylık mizah dergisi veya dergisiydi. Küçükleri Muzur Neşriyattan Koruma Kurulu nun kararıyla poşete girmesine karar verildi. Bu anlamda dünyanın poşete sokularak sansüre uğratılan belki de tek mizah dergisi. Bunun üzerine bir de 150 bin lira ceza gelmesi de gündemde. Bir mizah ve çizgi roman dergisine yönelik suçlamalar arasında "maceraperestliğe ve tembelliğe yol açacağı, korku ve dehşet hisleri uyandıracağı, kanun dışı yollarla hak aramaya telkin edeceği ve elbette ki halkın ar ve haya duygularını inciten, cinsel arzularını tahrik ve istismar eden nitelikler taşıdığı" gibi uzun açıklamalar var. Derginin 2. sayısının Anadolu da toplatıldığı haberleri geldi. Dergi yöneticileri bu olayı dünya çapında bir olaya dönüştürerek sansüre karşı özel bir sayı yapmayı düşünüyorlar. Dünya çapında çizgi sendikaları, dernekler ve dergilerin de dahil olabileceği bir protesto yapılması da planlanıyor. Bir zaman gelecek ve geriye dönüp baktığımızda bazı değerleri ne zaman ve nasıl kaybettiğimizi açıklamakta zorluk çekeceğiz. Derginin 2 sayısını da inadına aldım. Artık bir koleksiyon anlamı taşıyor belki de. "Eskiden böyle şeyler olmazdı" diyoruz sadece ve unutup gidiyoruz. Benim jenerasyonumdan olup da Gır Gır ın üzerindeki Turgut Özal kafalarıyla birlikte derginin fiyatının biçildiğini hatırlayanların içi sızlıyordur sadece. Oysa ki bu ağır karara imza atanların Atilla Atalay ın ilk sayıda yer alan sevimli hikayesini okumaları yeterli olacaktı belki de. Ama onlar son sayfada yer alan "Tayyip" portresine takıldılar anladığım kadarı ile. Yazık, çok yazık.