Yaz aylarında sokak lambalarının oralarda takılan, "dızt dızt" diye öten, kıskaçlı, toparlak böcekler vardır bildin mi? Şimdi ismini hatırlamadım zorlama. Neyse arkadaş sen bu böceği unutma!
Benim lise dönemlerime denk gelen bi olaydır ki vahimdir. Çok vahim.
lise çocuğuyuz, yaz tatiline girmişiz. Yazlık da var o zaman Akçay'da söylemesi ayıp. Her yaz giderdik Akçay'a haziran'dan eylül'e... Velhasıl kelam o sene yine gittik. 1-2 hafta geçti ki bendeniz bir kızla çıkmaya başladım ki kafayı yersin. Arkadaş böyle kız görmemişsindir. Sapsarı saçlar; kıvırcık böyle gür, Gözler ela ama arada yeşile çalıyorlar, boy benle bir *, endam yerinde, muhabbet edebiliyorsun aga!
Mutluyum yahu. 16-17 yaşındayım ama evlilik bile geçti aklımdan. "Yok canım artık" deme. Yemin ederim görsen ağlarsın; "ulan ne çirkinim" diye.
Akçaylı olan bilir, kordon vardır akçay'da çıkarsın sarıkız heykeline kadar gidersin, sonra geri döner, eski sarnıç barın orda sahile oturursun. bira içersin, gitar çalan olursa dinlersin falan... işte tam da bu aktiviteleri yapmak için buluştuk. Yürüyoruz doktorlar sitesinden. Evin birinin bahçesinden tüysüz şeftali derler de asıl adı Nektari hah işte onun ağacı dışarı taşmış ve nah böyle yumruğum kadar nektariler sallanıyor üzerinden. bizim kızcağızın da canı çekti ve dedi ki
- Zerre* şurdan nektari koparalım mı?
- Tabi aşkım.
Hemen yönlendim ağaca doğru kopardım iki tane tam yiyorduk ki kızcağız eğildi ikibüklüm, "tıss tıss" diye sesler çıkarıyor, çırpınıyor saçlarını falan sallıyor... tam kriz halinde. tüm bunları yaparken, bana "kafama vur kafama" diye bağırdı.
Şimdi ben o zaman 1.80-1.85 boyundayım 95kg civarındayım falan. Benim gibi adama vur denir mi öyle hem de kafaya?
Ben de tam ense köküne çaktım bi tane. Tabi kız aynen yerde. Ben sinirsel bi kriz geçiriyor, şok lazım sandım. Meğer öyle değilmiş. Kızcağız, aldığı darbenin oluşturduğu şok etkisiyle bir anda ayağa kalktı saçının içinden en başta belirttiğim o garip böceği çıkardı ve attı. Ve döndü arkasını gitti. Bir daha görmedim.
