alman kumandan prens bismarck efendinin mevcut semavi dinlerin lahutiliğine dair yaptığı araştırmalardan çıkardığı sonuç hasebiyle peygamber aleyhisselam hakkındaki düşünceleri dile getirmesi.
muhtelif devirlerde, beşeriyeti idare etmek için taraf-ı lahutiden geldiği iddia olunan bütün münzel semavi kitapları tam ve etrafıyla tetkik ettimse de, tahrif olundukları için, hiçbirisinde aradığım hikmet ve tam isabeti göremedim. bu kanunlar değil bir cemiyet, bir hane halkının saadetini bile temin edecek mahiyetten pek uzaktır. lakin muhammedilerin kur'an'ı, bu kayıttan azadedir. ben, kur'an'ı her cihetten tetkik ettim, her kelimesinde büyük hikmetler gördüm. muhammedilerin düşmanları, bu kitap muhammed'in zade-i tab'ı olduğunu iddia ediyorlarsa da, en mükemmel, hatta en mütekamil bir dimağdan böyle harikanın zuhurunu iddia etmek, hakikatlere göz kapayarak kin ve garaza alet olmak manasını ifade eder ki, bu da ilim ve hikmetle kabil-i telif değildir. ben şunu iddia ediyorum ki, muhammed mümtaz bir kuvvettir. destgah-ı kudretin böyle ikinci bir vücudu imkan sahasına getirmesi ihtimalden uzaktır.
sana muasır bir vücut olamadığımdan dolayı müteessirim, ey muhammed! muallimi ve naşiri olduğun bu kitap, senin değildir; o lahutidir. bu kitabın lahuti olduğunu inkar etmek, mevzu ilimlerin butlanını ileri sürmek kadar gülünçtür. bunun için, beşeriyet senin gibi mümtaz bir kudreti bir defa görmüş, bundan sonra göremeyecektir. ben, huzur-u mehabetinde kemal-i hürmetle eğilirim.