tarih, dönemin koşullarına göre irdelenmesi gereken bir bilimdir ya da dalıdır. osmanlı zamanına göre hoşgörü zihniyeti taşımıştır. zamanının koşullarında hristiyanlar, diğer toplumları baskıyla din değiştirmeye zorlamıştır. osmanlı ise baskı kurmadan, müslümanlığı daha cazip hale getirerek müslümanlığı yaymayı tercih etmiştir.
istiklal mahkemeleri döneminde, bu mahkemeler kurulmak zorundaydı. yeterli hukuk eğitimi verecek üniversitelerimiz, hatta bırakın üniversiteyi yeterli hukukçumuz dahi yoktu. kaldı ki bir devrim yapılmış. yeterli zaman yok. devrim kanunları ayakta tutulmalı ve devrim yaşatılmalıydı. fakat devrim karşıtları emeline ulaştı ve günümüzde devrim çöktü. aslında günümüzde de değil, çok partili döneme geçişten sonra adnan menderesle birlikte devrim çökmüştür. amacından sapmıştır.
günümüz koşullarında da hoşgörü olduğu söylenemez. özel yetkili mahkemeler, istiklal mahkemelerini aratmamaktadır. istiklal mahkemeleri devrim amacıyla kurulmuştur. özel yetkili mahkemeler de bu mantıkla kurulduğuna göre artık karşı devrim bitmek üzeredir. polislerin her gün dövdüğü öğrenciler için kimse hoşgörüden bahsedemez. karşıt olduğu için hapse giren insanlardan dolayı kimse hoşgörüden bahsedemez. ya sev ya terket modelinin uygulandığı bir ülkede kimse hoşgörüden bahsedemez.
kutuplaşma arttıkça, hoşgörü azalır. şu sözlükte bile, biri bir şey yazınca hemen tepki gösteriyoruz. doğrusunu anlatmak yerine.
(bkz: ayrı kutupların insanıyız biz)
(bkz: ayrı kutupta yaşamışız biz)