Çocuk, çocukken
kollarını sallayarak yürürdü.
Derenin ırmak olmasını isterdi...
ırmağın da sel...
ve şu birikintinin de deniz olmasını.
Çocuk çocukken...
çocuk olduğunu bilmezdi.
Her şey yaşam doluydu.
Ve tüm yaşam birdi.
Çocuk çocukken...
hiçbir şey hakkında fikri yoktu
Alışkanlıkları yoktu.
Bağdaş kurup otururdu.
Sonra koşmaya başlardı.
Saçının bir tutamı hiç yatmazdı,
ve fotoğraf çektirirken poz vermezdi.
Şuna bak.
Burada, açık havada,
insanın kafasını ışığa doğru
kaldırmasının avuntusu.
Güneşin aydınlattığı renkleri...
insanların gözlerinde
görmenin avuntusu.
Sonunda çılgın, sonunda artık yalnız değil.
Sonunda çılgın, sonunda özgür.
Sonunda çılgın, sonunda huzurlu.
Sonunda çılgın ve sonunda içsel bir ışık.