otel'de elimizde süpürge saplarıyla yok canım bir şey olmaz, nasılsa az sonra dağılır kalabalık diye düşünürken birden bire her şey kızıla dönüverdi.. çoğumuz hatırlmaıyor çığlıklardan gayrısını... çoğumuz bakamadık birbirimizin yüzüne, yangından, katliamdan aylarca sonra bile... yıllar sonra yavaş yavaş hatırlamaya başladık ölenlerimizin nasıl öldüklerini... geceler boyu onların tertemiz yüzleriyle uyandık uykumuzdan. hep neden dedik... neden biz değil de onlar... yıllar geçti üstünden. dün katliamın 18. yılı... ve ben hala uyuyamıyorum... şimdi de üç beş tane yobaz yazar misveddes çıkmış, laf etme hakkını nerden buluyor kendinde. sizin babanız, kardeşiniz, nişanlınız yandı mı hiç? yakıldı mı? hiç 12 yaşında kaldı mı oğlunuz?