incir reçeli

entry1089 galeri
    361.
  1. hafiften spoiler içerebilir.

    öncelikle şunu belirtmeliyim ki ben bir sinema eleştirmeni değilim. bu yüzden yapacağım yorumlar gerçek sinema eleştirilerine göre sığ kalacaktır. affola.

    arkadaş gazıyla ve sağda solda sürekli konuşulmasıyla merak uyandırdı. çevremdeki herkesin "şöyle ağladım, böyle ağladım" demesi dayanılmaz hal aldı. izlemeye karar verdim. ağlamayı seven, duygusal, ota boka üzülen biri olarak büyük bir beklentiyle ve merakla filmi izlemeye koyuldum. belli başlı eleştirilerimi sıralayayım:
    öncelikle yavandı. bunu kesinlikle "öyle film mi olur lan hiç bi aksiyon yok" tarzında sığ bi yaklaşımla söylemiyorum. içi boştu filmin.

    en başta adamın arkadaş çevresi gösteriliyor. bir bar ortamı. fotoğraf çeken arkadaşı, vokalistlik yapan arkadaşı ve barda çalışanlar bu adamın çevresi. daha sonra bu adam kızla tanışıyor ve bu bar ortamı bir anda kayboluyor. uzun bir süre boyunca sadece adam ve sevgilisi gösteriliyor filmde. bu da filmi tek düze hale getirmiş.

    bu da en büyük eleştirim olacak: şimdi bu senarist adam bir aşk senaryosu çekmek istiyor. bir yapımcıya gidiyor ve yapımcı doğu diyalektiyle "kimsenin aşkı kimsenin sikinde değil. televizyona skeçler yazıyorsun. o skeçlerde götlü göbekli bir tip seç, filmini çekelim." diyor. burada hedef gösterilen tip şahan gökbakar'ı çağrıştırdı bana. ortada sırf para için çalışan "doğulu" bir yapımcı var. ve gişe kaygısıyla çekilmiş saçma, sulu bir komedi. burada güzel bir eleştiri yapmaya çalışmışlar gişe kaygısıyla çekilen ucuz komedi filmlerine. ama komik olan taraf şu ki bu da gişe kaygısıyla çekilmiş saçma bir aşk filmi. yani ortada eleştirilmeye çalışılan bir sinema anlayışı var ama bu film de onlardan farklı bir şey ortaya koymuyor en nihayetinde. komik.

    hakkını yemeyelim sonu etkileyiciydi. ancak şöyle ağladım, böyle ağladım diye abartılacak ya da ergen kız profil fotoğraflarını süsleyecek bir film değil.

    gerçekten etkileyici aşklar için selvi boylum al yazmalım, çiçek abbas gibi filmler izlenilebilir.

    "lan duygusuz herifmişsin buna ağlamadıysan neye ağladın sen" diyecekler için not: beni en çok ağlatan sahne bir aşk filmi olmamasına karşın cesur yürekteki william wallece karakterinin sevgilisinin ingiliz askerleri tarafından öldürüldüğü sahnedir. akabinde "ben buraya savaşmak için gelmedim" diyen william wallace savaşır aşkı için. her izleyişimde ağlarım.

    velhasılkelam basit, gişe kaygısıyla çekilmiş bir aşk filmi. hollywood'un boktan romantik komedilerinden hiçbir farkı yok. yine de izlenilebilir.

    hafiften spoiler içerebilir.
    0 ...