bugün "entellektüel" dillere pelesenk olmuş olmasına rağmen esas çıkış noktasından bir hayli farklı bir anlamda kullanılabilen paradigma kavramını "the structure of the scientific revolutions" isimli ünlü eserinde ilk olarak kullanan bilim felsefecisidir. postmodernist yaklaşımlarında genel olarak almamız gereken kanımca "bilimin; şekillendiği ortamın sosyolojik, normatif, estetik v. s. değerlerinden bağımsız olarak düşünülmemesi gerektiği, bunun da bilimin mutlak doğruları anlatmayabileceği sonucunu doğurduğu" dur. postmodern bilim felsefesinde birlikte öncülük ettiği bir diğer yazar için (bkz: paul feyerabend)