eternity and a day

entry35 galeri video1
    11.
  1. tesellisi olmayan acıları anlatıyor bu film. dilini bilmediği için kelimeleri satın alan bir şairin acısı bu. daha fazla kelime satın alamadığı için, şiiri yarım kalmış bir şairin acısı. yıllar sonra o'nun şiirini tamamlamaya çalışan alexandre'nin acısı. küçücükken yabancının ne demek olduğunu, annesinin öldürülmesi üzerine anlayan çocuğun acısı.

    filmi izledikten sonra selim geldi aklıma, arkadaşının o'na yaktığı o ağıt. o'na o ağıtı yaktıran durum, gerçekten denizin ne kadar büyük olduğunu biliyorum ben. o yüzden üzülüyorum o'na. ama gittiğimiz yerin nasıl olduğunu bilmiyorum. belki selim gitmeseydi, söylerdi bize.

    "şair ne demek?" gerçekten, "Yarın ne kadar sürecek?"
    ...

    küçük çocuğun ağıtı:

    --spoiler--
    Ey, Selim!
    Ben korkuyorum, Selim.
    Deniz çok büyük!
    Gittiğin yerde seni
    ne bekliyor, Selim?
    Gittiğimiz yer nasıl olacak?
    --spoiler--

    ...

    filmin repliklerinden sadece bir bölüm:

    --spoiler--
    Alexander:

    Neden, anne...

    ...hiçbir şey beklendiği gibi
    olmadı?

    Neden?

    Neden çürüyüp gider insan...

    ...sessizce...

    ...acıyla ihtiras arasında
    parçalanarak?

    Ben neden hayatımı sürgündeymiş
    gibi geçirdim?

    Kendi ana dilimi konuşma
    şansım varken...

    ...neden bu kadar seyrek
    döndüm ülkeme?

    Kendi dilim varken...

    Hâlâ kayıp kelimeleri bulabilecek...

    ...ya da sessizliğin içinden
    unutulmuş kelimeleri çıkarabilecekken.
    Neden sadece ve sadece...

    ...kendi ayak seslerimi duydum
    evin içinde?

    Neden?

    Söyle bana, anne...

    ...insan neden bilmez
    nasıl seveceğini?
    --spoiler--

    filmle ilgili bir yazı: http://yenisafak.com.tr/y...orum-diye-kizma-yine/7913
    4 ...