1982 yılının kış aylarında bursa ilinde dünyaya geldim. avam bir semtin köhne bir evinde. 1989-90 yılında ilk okula başlayıp 1997 yılında ortaokuldan mezun oldum. Diplomayı alıp eve geldiğimde* , Büyük bir sevinç ve hevesle atıldım babamın karşısına;
-Bak baba bu diplomam, bu da karnem.
+Aferin.
-Liseye ne zaman kayıt yaptıracağız?
+Benden bu kadar: artık ne yaparsan kendi kendine yapacaksın.
Şaşırıp kalmış olmanın yanında arkadaşlarla bir araya bile gelmek istemedim o günden sonra. hemen her gün bir araya geldiğim sınıf arkadaşlarımdan x ile konuşup gelişmeleri anlattım. Doğal olarak üzüldü ve evde ailesine anlatmış. Annesi bir gün bana yolda rastlayıp -senin masrafların için bir kaç kişiden de yardım isteyerek seni okutabiliriz, baban sana yazık ediyor. demiş olsa da benim gururum o yardımı almaya izin vermedi.
iş hayatına atıldığım yıl o yıldır (tabi daha öncesinde yaz tatillerinde simit, çay vs satıp bisiklet masraflarımı çıkardığım hariç), bir tanıdık vasıtasıyla elektrik tesisat işleri yapan küçük bir dükkana işbaşı yapmam pek uzun sürmedi. neden elektrik tesisat dükkanı: o güne kadar evde pilli oyuncak araba, walkman gibi ufak tefek aygıtlar üzerinde çalışmalarımı gören ailem, elektrik işlerine yöneltmeyi uygun gördü. tabi seçim hakkı falan pek mümkün değil o yaşlarda. uzun bir süre elektrik işlerinde çalıştım.
yıl 1998 ve internetle ilk tanışmam gerçekleşti. Benden bir yaş büyük kuzenimle beraber internet kafeye gittiğim ilk günü halen hatırlarım. o günlerde interneti irc den ibaret sanıyordum ki daha fazlasını hiç görmemiş ve duymamıştım. kafe ortamları beni fazlasıyla sarmaya başlayınca elektrik işlerinden vazgeçip sürekli takıldığım kafede çalışmaya başladım.
yıl 2001 olmuştu ve ablamın da ısrarıyla açık öğretim lisesine kaydımı yaptırdım fakat sınavlara katılmadım *. askerliğime 1 yıl kalmıştı ve ben "1 yıl için zahmet çekmeye gerek yok geldiğimde başlarım" diye düşündüğümü hatırlıyorum *. yıl 2002 mayıs ve ben izmir yenifoça komando birliğine katıldım. 75 gün süren eğitimin akabinde askerliğin geri kalan bölümü için Tokat'ın niksar ilçesine celp oldum. 1 yıl kadar tokat sınırları içerisinde yaşadım ve 2003 ağustos ayında evime geri döndüm. (Bu arada 1997 yılında başlayan bir sevgilim vardı askere gidene kadar süren. askere gitmeme 1 ay kala ayrılmıştık.)
askerden geldikten 1 hafta kadar sonra otomotiv parçaları üreten bir firmaya, arkadaşımın çalışmakta olduğu pozisyonun aynına bende başladım. Plastik enjeksiyon. bu iş beni diğer çalıştığım işlere göre daha çok cezbetti. çünkü sektör anlamında bitmesi çok güç bir sektör olduğunu görüyordum her geçen gün. arkadaşımın da yardımlarıyla kısa zamanda işin işleyişini pratik anlamda epey çözdüm. yılar ilerliyordu. 2005 yılına kadar böyle devam ettim ve 2005 yılında açık öğretim kaydımı yenilemek için eğitim teknolojileri binasının yolunu tuttum. tekrar lise kaydımı yenileyip tekrar sınavlara katılmadım *.
irili ufaklı birlikteliklerden geçiyordum, çok fazla anlatılacak cinsten olmayan. ta ki yıl 2007 olana kadar:
yıl 2007 plastik enjeksiyon işlerinde çalışmaya devam ettiğim günler, (he bu arada 2006 da kendi pc'mi aldım 9 ay kadar para biriktirerek) eski arkadaşlarımdan biri "Barış bi irc server açtık, admin lazım gelsene" olur dedim. User sayısı azımsanmayacak kadar olan bir server'dı ve ben adminlikten ziyade yarışma botunun olduğu kanallarda soru çözerek, yer yer server'ın radyosunda dj'lik yaparak geçiriyordum zamanı. Yaz aylarıydı her akşamki gibi oturdum pc ye ve botun sorduğu sorulara cevaplar vermeye çalışıyorum, tabi benimle beraber diğer insanlarda. kişiler bildikleri sorulardan sonra tebrikleşiyor falan, bilirsiniz o ortamları. Beni tebrik eden biri benden sonra soru bilmiş fakat ben o sırada başka bir şeyle ilgilendiğim için tebrik etmemişim ve bu kişi hayatımı değiştiren kişi oldu. geldi özelime, tebrik etmedim diye başladı çemkirmeye tebessüm edip dinledim. maruzatımı kibar bir dille anlattım ve çemkirme faslı bitti. daha sonra sohbet etmeye başladık. çok duru ve iyi bir türkçeyle konuşuyordu. background'ı sağlamdı ve bunu anlamak zor olmuyordu.
Hukuk fakültesi mezunu olduğunu, ankarada yaşadığını, avukatlık stajı gördüğünü vs anlatmaya başlayınca ağzım açık okuyordum. Bende kendi mazimden bahsettikten sonra "nasıl olur da okula hala başlamazsın, hiç yakışıyor mu sana" diye sağlam bir çemkirdi. haklıydı ve sesimi çıkaramadım. gel zaman git zaman telefonda konuşmaya ve mesajlaşmaya başladık. bir birimize meylettiğimizin farkında olsak ta ben bir türlü buna kendimi inandıramıyordum. ve bir sabah telefonun çalışıyla açtım gözlerimi, telefondaki ismi dahi okuyamadım doğrudan açtım telefonu. karşımdaki oydu ve "Günaydın" dedi. Bende gayrı ihtiyari "Günaydın aşkım" dedim. (kan beynime sıçradı, en az 1 saatte patlamayan afyonum 3 sn sürmeden patladı ama olan olmuştu bir kere). o an derin bir sessizlik ve ben "allahım ben ne dedim" diye kendime sorarken onun hal hatır sormasıyla suskunluk yerini gündelik konuşmalara bıraktı.
ilişkimiz ilerledi, ve ben 2008 yılının ocak ayında ilk kez açıköğretim lise sınavlarına girdim. aldığım başarıyı gördükten sonra bende o da hayret ettik. zira 40 kredilik derslerin 36 kredisini başarmıştım. 2009 eylül ayında bu ilişki hiç istemediğim bir biçimde sona erdi. o londra'ya mastır yapmaya gitti, ben burada iş ve okulla boğuşmaya devam ettim. 2010 yılında kpss ortaöğretime katıldım ve 70 küsür puan çıkardım. şu anda liseyi bitirmem için son 8 dersim kaldı. bu temmuz ayında gireceğim sınavlarda muhtemelen mezun olacağım. universite mi? kim bilir önümüzdeki yıl sınavlara katılıp açıköğretime devam edebilirim. iş bu belki de ikinci öğrenim olarak örgün de okuyabilirim.
Son cümlem şu olacak: eğer benim gibi öğrenimini erteleyenler varsa çabuk toparlanıp bir adım atsınlar. çok fazla zaman kaybetmeden..
şuan halen bursada doğduğum evde annem ve babamla birlikte yaşamaya devam ediyorum. Plastik enjeksiyon konusunda epey ilerledim; toplamda 500 kişi çalışanı bulunan bir firmada ekip lider yardımcısı pozisyonundayım.
Öğrenim konusunda manevi bağlamda yardım etmek isteyecek herkese şimdiden sonsuz teşekkürler.
