O son sahnede şule'nin müthiş bir oyunculukla ağlaması, behzat'ın her bölümde olduğu gibi oynamaması, olayı resmen yaşaması. Ercüment çözer'in incir çekirdeğini doldurmayacak şeylerden intikam alan şerefsiz bir manyak olması (ve bu manyağı çok güzel canlandırması) Harun, hayalet, akbaba. (ayrıca hayalet'in söylediği türkü) Hepsi, hepsi mükemmeldi. ilk kez dizi izlerken ağladım ya, daha ne diyeyim ben sözlük ? Ayrıca twitter'de dönüp dolaşan, diziyi baştan sona özetleyen bir cümleyi paylaşmak istiyorum.