ben sabahçıydım, o da öğlenci. her gün biz sınıftan çıkarken o gelir sınıfın kapısında beklerdi, daha sonra da sınıfa girerdi. onu her gün görür olmak sahiplenme şekline dönüştü ve gelmediği günler meraklanmaya başlamıştım. ertesi sene ikimiz de sabahçı olduk. artık her gün görür olmuştum. arkadaşlarım sürekli "abi seviyosan git konuş bence" şeklinde tavsiyelerde bulunuyorlardı. bir sabah sınıfta yalnız olduğunu gördüm, gittim konuşmaya çabaladım o arada sınıfa biri geldi. iyi günler dileyip çıktım. arkadaşlarım duyunca kızla konuşmuşlar çıkışta görüşmemiz için sözleşmişler. çıkışta geldi yanıma "söyle içindekileri" dedi. söyledim. "ben seni tanımıyorum ki" dedi ve gitti.